Translation of "Teşebbüs" in English

Kaçmaya teşebbüs etti.

He attempted to escape.

Leyla intihara teşebbüs etti.

Layla tried to commit suicide.

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.

She attempted to kill herself.

Bir kurtarma operasyonuna teşebbüs ediyoruz.

We're attempting a rescue operation.

İki kez intihara teşebbüs ettim.

- I've attempted suicide twice.
- I tried to kill myself twice.
- Twice I have tried to kill myself.

Tom odaya girmeye teşebbüs etmedi.

Tom didn't attempt to enter the room.

Bildiğim kadarıyla, Tom intihara teşebbüs etmedi.

As far as I know, Tom has never tried to commit suicide.

Tom, Mary'yi öpmeye teşebbüs bile etmedi.

Tom didn't even attempt to kiss Mary.

Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.

He is too much of a coward to attempt it.

Daha önce buna hiç teşebbüs edilmedi.

This has never been attempted before.

Bunu yapmaya teşebbüs ettiğin doğru mu?

Is it true you're trying to do that?

Tom sorun hakkında bir şey yapmaya teşebbüs eden tek kişiydi.

Tom was the only one who even attempted to do something about the problem.

- Tom kaçmaya çalıştı, ama enselendi.
- Tom firara teşebbüs etti, ama yakalandı.

Tom tried to escape, but he got caught.

On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.

In the sixteenth century, Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite the Mediterranean Sea and the Red Sea.