Translation of "Kadarıyla" in English

0.017 sec.

Examples of using "Kadarıyla" in a sentence and their english translations:

Bildiğim kadarıyla,

Well, my experience tells me

Bildiğim kadarıyla, evet.

Yes, as far as I know.

Bildiğim kadarıyla hayır.

Not that I know of.

Yapabildiğin kadarıyla öğren.

Learn what you can.

- Bildiğim kadarıyla sahil açık.
- Gördüğüm kadarıyla ortalık sakin.

As far as I can tell, the coast is clear.

Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.

As far as I know, he won't come.

Bildiğim kadarıyla arabayla geliyor.

As far as I know, he is coming by car.

Bildiğim kadarıyla, o Amerikalı.

As far as I know, he is American.

Bildiğim kadarıyla, o güvenilir.

As far as I know, he is reliable.

Bildiğim kadarıyla, Tom mutlu.

As far as I know, Tom is happy.

Bildiğim kadarıyla limit yok.

There are limits to my knowledge.

Bildiğim kadarıyla, İtalya'da doğmuş.

As far as I know, he was born in Italy.

Bildiğim kadarıyla o masumdur.

As far as I know, he is innocent.

Bildiğim kadarıyla, o suçlu.

As far as I know, he's guilty.

Bildiğim kadarıyla, arabayla geliyor.

As far as I know, he is coming by car.

Tom hatırlayabildiğim kadarıyla burada.

Tom has been here as long as I can remember.

Bildiğim kadarıyla, henüz gitmedi.

- To my knowledge, she has not left yet.
- As far as I know, she hasn't departed yet.
- To the best of my knowledge, she hasn't left yet.
- As far as I know, she hasn't left yet.

Bildiğim kadarıyla, o nazik.

- So far as I know, he is kind.
- As far as I know, he is kind.

Bildiğim kadarıyla, o masum.

To the best of my knowledge, he is innocent.

Bildiğim kadarıyla, o dürüst.

As far as I know, he is honest.

Bildiğim kadarıyla, Tom haklıydı.

From what I can tell, Tom was right.

Bildiğim kadarıyla o gelmeyecek.

To the best of my knowledge, he will not come.

O, anladığım kadarıyla haklıdır.

The way I see it, he is right.

Bildiğim kadarıyla, Tom yüzemez.

To the best of my knowledge, Tom can't swim.

Bildiğim kadarıyla zengin değil.

As far as I know, she's not rich.

- Onların çocukları yok, bildiğim kadarıyla.
- Bildiğim kadarıyla onların çocukları yok.

They have no children, to the best of my knowledge.

Şu ana kadar çıkarabildiğiniz kadarıyla,

As you may have deduced by now,

Umduğum kadarıyla istediğiniz yere gidebilirsiniz.

As far as I care, you can go wherever you wish.

Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.

- The rumor is not true as far as I know.
- The rumor isn't true as far as I know.

Bildiğim kadarıyla, bu son baskıdır.

As far as I know, this is the latest edition.

Bildiğim kadarıyla, o evli değil.

As far as I know, he is not married.

Bildiğim kadarıyla, o henüz varmadı.

As far as I know, he has not arrived yet.

Bildiğim kadarıyla roman Japonca'ya çevrilmedi.

As far as I know, the novel is not translated into Japanese.

Bildiğim kadarıyla, yurtdışında hiç olmamıştır.

As far as I know, he has never been overseas.

Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değil.

- As far as I know, the rumor is not true.
- To the best of my knowledge, the rumor is not true.

Bildiğim kadarıyla o henüz gitmedi.

To the best of my knowledge, she hasn't left yet.

Bildiğim kadarıyla, Tom hâlâ evli.

As far as I know, Tom is still married.

Bildiğimiz kadarıyla, Tom Boston'da olabilir.

For all we know, Tom could be in Boston.

Bildiğim kadarıyla, onun söylediği doğrudur.

As far as I know, what he has said is true.

Bildiğim kadarıyla, onlar hâlâ birlikte.

As far as I know, they are still together.

Onların çocukları yok, bildiğim kadarıyla.

They have no children, for all I know.

Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.

As far as I know, she's still unmarried.

Bildiğim kadarıyla Tom'u hiç görmedim.

To my knowledge, I've never seen Tom.

Bildiğimiz kadarıyla Tom ölmüş olabilir.

Tom might be dead for all we know.

Bildiğim kadarıyla, onu kendisi söyledi.

As far as I know, he said that himself.

Bildiğim kadarıyla, o tembel değildir.

As far as I know, he isn't lazy.

Bildiğim kadarıyla o bir suçlu.

For all I know, he's a criminal.

Bildiğim kadarıyla, onlar dün takılmadılar.

As far as I know they didn't hang out yesterday.

Bildiğim kadarıyla her şey iyi.

As far as I am concerned, everything is all right.

Bildiğim kadarıyla söylenti doğru değil.

To the best of my knowledge, the rumor isn't true.

Bildiğim kadarıyla o hâlâ kayıp.

As far as I know, she is still missing.

Bildiğim kadarıyla onların çocukları yok.

- They have no children, to the best of my knowledge.
- They have no children, as far as I know.

Hatırladığım kadarıyla, o onu söylemedi.

As far as I remember, he didn't say that.

Bildiğim kadarıyla onun söylediği doğru.

So far as I know what he has said is true.

Bildiğim kadarıyla mesele bu değil.

As far as I know, this is not the case.

Bildiğim kadarıyla Tom yalan söylemiyor.

As far as I can tell, Tom isn't lying.

Elimden geldiği kadarıyla gitmek istiyorum.

I want to go as far as I can.

Bildiğim kadarıyla küçük bir şehir.

As far as I know it's a small city.

Bildiğim kadarıyla, henüz evli değil.

As far as I know, she's not yet married.

Bildiğim kadarıyla, o tembel değil.

So far as I know, he is not lazy.

Bildiğim kadarıyla, kitap Japoncaya çevrilmedi.

As far as I know, the book has never been translated into Japanese.

Bildiğim kadarıyla hiç zamanında gelmedi.

He has never come on time that I know of.

Duyduğum kadarıyla, sanırım Tom kovulacak.

From what I've heard, I think Tom is going to get fired.

Bildiği kadarıyla işler yolunda gidiyordu.

So far as he was concerned, things were going well.

Tom elinden geldiği kadarıyla yürüdü.

Tom walked as far as he could.

Elimizden geldiği kadarıyla gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go as far as we can.

Bildiğim kadarıyla, o hiç olmadı.

As far as I know, that never happened.

Bildiğim kadarıyla, Tom haklı olabilirdi.

For all I know, Tom could be right.

Bildiğim kadarıyla Tom hâlâ odasında.

As far as I know, Tom is still in his room.

- Bildiğim kadarıyla, o nazik bir kız.
- Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.

As far as I know, she is a kind girl.

- Bildiğim kadarıyla kendisi dürüst bir insan.
- Bildiğim kadarıyla o dürüst bir adam.

- As far as I know, he is an honest man.
- As far as I know, he's an honest man.

Bu değişik T şekli anladığımız kadarıyla,

This strange T-shape we can understand

Emin olduğum kadarıyla şarkı söylemediğimizin farkındasınızdır.

So as I am sure, you're all aware by now, we don't sing.

Hatırladığım kadarıyla köyde yirmi kişi kaldı.

It is just my recollection that there remained no more than 20 people in the village.

Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.

- So far as I know, there is no such word.
- As far as I know, there is no such word.

Aksanından anlayabildiğim kadarıyla o bir Fransızdı.

He was a Frenchman, as I discovered from his accent.

Bildiğim kadarıyla o tam bir yabancı.

As far as I'm concerned, she's a complete stranger.

Bildiğim kadarıyla, o, güvenilir bir insan.

As far as I know, he is a reliable man.

Bildiğim kadarıyla plana bir itirazım yok.

- As far as I'm concerned, I have no objection to the plan.
- As far as I am concerned, I have no objection to the plan.

Bildiğim kadarıyla, o güvenilir bir arkadaş.

As far as I know, he is a reliable friend.

Bildiğim kadarıyla, o dürüst ve güvenilir.

As far as I know, he is honest and reliable.

Bildiğim kadarıyla, o asla zamanında gelmedi.

As far as I know, he has never come on time.

Bildiğim kadarıyla, o iyi bir adam.

As far as I know, he's a nice guy.

Bildiğim kadarıyla o iyi bir insan.

As far as I know, he's a good person.

Bildiğim kadarıyla Bay Jones buraya gelmedi.

Mr. Jones hasn't been here as far as I know.

Bildiğim kadarıyla, o henüz yola çıkmadı.

As far as I know, she hasn't departed yet.

Bildiğimiz kadarıyla, Tom bir doktor olabilir.

For all we know, Tom could be a doctor.