Translation of "Bildiğim" in English

0.013 sec.

Examples of using "Bildiğim" in a sentence and their english translations:

- Bütün bildiğim budur.
- Bütün bildiğim odur.
- Bütün bildiğim bu.

- This is all I know.
- That's all I know.

Bildiğim kadarıyla,

Well, my experience tells me

- Bütün bildiğim budur.
- Bütün bildiğim bu.

- This is all I know.
- That's all I know.
- This is all that I know.

- Bütün bildiğim bu.
- Tüm bildiğim bu.

It's all I know.

Bütün bildiğim bu.

- This is all I know.
- That's all I know.
- This is all that I know.
- It's all I know.
- That's about all I know.

Bildiğim kadarıyla, evet.

Yes, as far as I know.

Tüm bildiğim o.

- That's all I know.
- It's all I know.

Bildiğim kadarıyla hayır.

Not that I know of.

Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.

As far as I know, he won't come.

Bildiğim kadarıyla arabayla geliyor.

As far as I know, he is coming by car.

Bildiğim kadarıyla, o Amerikalı.

As far as I know, he is American.

Bildiğim kadarıyla, o güvenilir.

As far as I know, he is reliable.

Bildiğim kadarıyla, Tom mutlu.

As far as I know, Tom is happy.

Bildiğim kadaryla, Tom emekli.

As far as I know, Tom is retired.

Benim bildiğim gibi yapalım.

Let's do it my way.

Bildiğim kadarıyla limit yok.

There are limits to my knowledge.

Bildiğim kadarıyla, İtalya'da doğmuş.

As far as I know, he was born in Italy.

Bildiğim kadarıyla o masumdur.

As far as I know, he is innocent.

Bildiğim kadarıyla, o suçlu.

As far as I know, he's guilty.

Bildiğim her şeyi denedim.

I've tried everything I know of.

Bildiğim kadarıyla, arabayla geliyor.

As far as I know, he is coming by car.

Bildiğim kadarıyla, henüz gitmedi.

- To my knowledge, she has not left yet.
- As far as I know, she hasn't departed yet.
- To the best of my knowledge, she hasn't left yet.
- As far as I know, she hasn't left yet.

Bildiğim kadarıyla, o nazik.

- So far as I know, he is kind.
- As far as I know, he is kind.

Bildiğim kadarıyla, o masum.

To the best of my knowledge, he is innocent.

Bildiğim kelimelerin sayısı şaşırtıcı.

The number of words I know is amazing.

Bildiğim kadarıyla, o dürüst.

As far as I know, he is honest.

Bildiğim tüm İngilizce bu?

That's all the English I know.

Bildiğim kadarıyla, Tom haklıydı.

From what I can tell, Tom was right.

Bildiğim kadarıyla o gelmeyecek.

To the best of my knowledge, he will not come.

Gerçekten tüm bildiğim bu.

That's really all I know.

Bildiğim kadarıyla, Tom yüzemez.

To the best of my knowledge, Tom can't swim.

Kullanmayacağımı bildiğim şeyleri alıyorum.

I buy things that I know I am not going to use.

Tek bildiğim, birbirimizi sevdiğimizdir.

All I know is we love each other.

Bildiğim tek dil Fransızca'dır.

French is the only language I know.

Bütün bildiğim sarhoş olduğumdu.

All I know is that I was drunk.

Bildiğim herkes Fransızca okudu.

- Everybody I know has studied French.
- Everyone I know has studied French.

Neredeyse bildiğim herkes Boston'daydı.

- Almost everyone I know has been to Boston.
- Almost everybody I know has been to Boston.

Tek bildiğim birbirimizi sevmemizdir.

All I know is that we love each other.

Bildiğim kadarıyla zengin değil.

As far as I know, she's not rich.

- Onların çocukları yok, bildiğim kadarıyla.
- Bildiğim kadarıyla onların çocukları yok.

They have no children, to the best of my knowledge.

- Size bildiğim her şeyi anlattım.
- Sana bildiğim her şeyi anlattım.

I told you everything I knew.

Tüm bildiğim diğer şeyler sıkıcıydı.

All I knew was the other stuff is boring.

Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.

- The rumor is not true as far as I know.
- The rumor isn't true as far as I know.

Onu bildiğim için çok rahatladım.

I am very much relieved to know that.

Onun hakkında bütün bildiğim odur.

That is all I know about him.

Bütün bildiğim, o İtalya'da doğdu.

For all I know, he was born in Italy.

Bildiğim kadarıyla, bu son baskıdır.

As far as I know, this is the latest edition.

Bildiğim kadarıyla, o evli değil.

As far as I know, he is not married.

Bildiğim kadarıyla, o henüz varmadı.

As far as I know, he has not arrived yet.

O, bildiğim kadarıya çok uzak.

It is very far as far as I know.

Bildiğim kadarıyla roman Japonca'ya çevrilmedi.

As far as I know, the novel is not translated into Japanese.

Ben bildiğim en tembel insanım.

I am the laziest person I know.

Bildiğim kadarıyla, yurtdışında hiç olmamıştır.

As far as I know, he has never been overseas.

Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değil.

- As far as I know, the rumor is not true.
- To the best of my knowledge, the rumor is not true.

Bildiğim kadarıyla o henüz gitmedi.

To the best of my knowledge, she hasn't left yet.

Bildiğim kadarıyla, Tom hâlâ evli.

As far as I know, Tom is still married.

Bildiğim her şeyi polise söyledim.

I told the police everything I know.

Bildiğim kadarıyla, onun söylediği doğrudur.

As far as I know, what he has said is true.

Bildiğim kadarıyla, onlar hâlâ birlikte.

As far as I know, they are still together.

Onların çocukları yok, bildiğim kadarıyla.

They have no children, for all I know.

Bu bildiğim en güvenli yer.

This is the safest place I know.

Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.

As far as I know, she's still unmarried.

Bildiğim kadarıyla Tom'u hiç görmedim.

To my knowledge, I've never seen Tom.

Şu anda bütün bildiğim bu.

That's all I know right now.

Bildiğim kadarıyla, onu kendisi söyledi.

As far as I know, he said that himself.

Bildiğim kadarıyla, o tembel değildir.

As far as I know, he isn't lazy.

Bildiğim kadarıyla o bir suçlu.

For all I know, he's a criminal.

Onun hakkında bildiğim şey bu.

- This is all that I know about him.
- This is what I know about him.

Tom'a bildiğim her şeyi öğrettim.

I've taught Tom everything I know.

Sana bildiğim her şeyi söyledim.

I've told you everything I know.

Zaten bildiğim şeyi bana söyleme.

Don't tell me what I already know.

Bildiğim kadarıyla, onlar dün takılmadılar.

As far as I know they didn't hang out yesterday.

Bildiğim kadarıyla her şey iyi.

As far as I am concerned, everything is all right.

Bildiğim kadarıyla söylenti doğru değil.

To the best of my knowledge, the rumor isn't true.

Bildiğim kadarıyla o hâlâ kayıp.

As far as I know, she is still missing.

Tom bildiğim en zeki adamdır.

Tom is the smartest guy I know.

Yaklaşık olarak tüm bildiğim bu.

That's about all I know.

Tom bildiğim en uzun adamdır.

- Tom is the tallest man I know.
- Tom is the tallest man that I know.

Tüm bildiğim şey gazetelerde okuduklarımdır.

All I know is what I read in the papers.

Bildiğim kadarıyla onların çocukları yok.

- They have no children, to the best of my knowledge.
- They have no children, as far as I know.

Bildiğim her şeyi sana söyleyeceğim.

I'll tell you everything I know.

Bildiğim her şeyi polise anlattım.

I told the policeman everything I knew.

Bildiğim en nazik insanlardan biriyim.

I am one of the kindest people I know.

Bildiğim kadarıyla onun söylediği doğru.

So far as I know what he has said is true.

Bildiğim kadarıyla mesele bu değil.

As far as I know, this is not the case.

Bu iyi bildiğim bir kız.

This is a girl I know well.

Zaten bildiğim şeyleri bana söyleme.

Don't tell me things I already know.

Bildiğim kadarıyla Tom yalan söylemiyor.

As far as I can tell, Tom isn't lying.

Bildiğim kadarıyla küçük bir şehir.

As far as I know it's a small city.