Translation of "Tanıttı" in English

0.011 sec.

Examples of using "Tanıttı" in a sentence and their english translations:

- O, nişanlısını tanıttı.
- Yavuklusunu tanıttı.
- Sözlüsünü tanıttı.

He introduced his fiancee.

Tom kendini tanıttı.

Tom introduced himself.

Tom ailesini tanıttı.

Tom introduced his family.

Kızını bana tanıttı.

He introduced his daughter to me.

O kendini tanıttı.

He introduced himself.

Yanni kendini tanıttı.

Yanni introduced himself.

O beni Sue'ya tanıttı.

He introduced me to Sue.

Beni erkek kardeşine tanıttı.

He presented me to his brother.

Tom herkese kendini tanıttı.

Tom introduced himself to everyone.

Tom bana kendini tanıttı.

Tom made himself known to me.

O, beni ebeveynlerine tanıttı.

He introduced me to his parents.

O, hanımefendiyi bana tanıttı.

She introduced the lady to me.

Tom Mary'yi ailesine tanıttı.

Tom introduced Mary to his parents.

Tom kendini Mary'ye tanıttı.

Tom introduced himself to Mary.

O, kendini onlara tanıttı.

She introduced herself to them.

Tom bana Mary'yi tanıttı.

Tom introduced Mary to me.

Tom beni Mary'ye tanıttı.

Tom introduced me to Mary.

O, Titanik'in enkazını tanıttı.

He identified the wreck of the Titanic.

Tom Mary'yi John'a tanıttı.

Tom introduced Mary to John.

Tom Mary'yi annesine tanıttı.

Tom introduced Mary to his mother.

Tom bana kendisini tanıttı.

Tom introduced himself to me.

Tom kendini Fransızca tanıttı.

Tom introduced himself in French.

Tom beni ailesine tanıttı.

Tom introduced me to his parents.

Tom bana kız kardeşini tanıttı.

- Tom introduced his sister to me.
- Tom introduced me to his sister.

O kendini oradaki insanlara tanıttı.

She introduced herself to the people who were there.

Tom odadaki herkese kendini tanıttı.

- Tom introduced himself to everyone in the room.
- Tom introduced himself to everybody in the room.

Mary beni oda arkadaşına tanıttı.

Mary introduced me to her roommate.

O, kız kardeşini ona tanıttı.

She introduced her sister to him.

O, partide beni ona tanıttı.

She introduced me to him at the party.

Büyük Frederick patatesi Prusya'ya tanıttı.

Frederick the Great introduced the potato to Prussia.

Danimarka dünyanın ilk yağ vergisini tanıttı.

Denmark has introduced the world's first fat tax.

Dan, Linda'yı Mat ve Rita'ya tanıttı.

Dan introduced Linda to Matt and Rita.

Tom sınıfın geri kalanına kendini tanıttı.

Tom introduced himself to the rest of the class.

Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.

Yukichi Fukuzawa introduced Western ideas into Japan.

Tom, Mary'yi grubun geri kalanına tanıttı.

Tom introduced Mary to the rest of the group.

Sami kendisini Ferit Bekir olarak tanıttı.

Sami identified himself as Farid Bakir.

Ancak robotik cerrahi bir şeyi daha tanıttı:

But robotic surgery also introduced something else to surgery:

Dün Tom beni yeni kız arkadaşına tanıttı.

Tom introduced me to his new girlfriend yesterday.

Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.

Tom introduced his stepson to Mary's stepdaughter.

Tom kendini Mary'nin eski-kocası olarak tanıttı.

Tom introduced himself as Mary's ex-husband.

Tom şirketin en yeni ürününü kalabalığa tanıttı.

Tom demonstrated the company's newest product to the crowd.

Esperanto dünyaya yeni bir düşünme tarzı tanıttı.

Esperanto introduced a new way of thinking to the world.

Fadıl kendini genç bir oğlan olarak tanıttı.

Fadil presented himself as a teenage boy.

Mary kendini Tom'un eski karısı olarak tanıttı.

Mary introduced herself as Tom's ex-wife.

Ilk mavi kadın kotlarını tanıttı; ama bunlar genellikle

that measured within a quarter inch of mens pockets, but these were primarily used

Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.

He just recently introduced his new girlfriend to his mother.

İki yıldan daha önce o, kız kardeşini ona tanıttı.

She introduced her sister to him more than two years ago.