Translation of "Ailesini" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ailesini" in a sentence and their english translations:

- Ailesini tanıyorum.
- Ailesini biliyorum.

I know her family.

Ailesini özlüyor.

He misses his family.

- Onun ailesini tanıyorum.
- Onun ailesini biliyorum.

I know his family.

Ailesini çok endişelendirdi.

He caused his parents a lot of anxiety.

Onun ailesini biliyorum.

I know his family.

O, ailesini destekler.

She supports her family.

Tom ailesini özlüyor.

Tom misses his parents.

Masha ailesini bilmiyordu.

- Masha didn't know her parents.
- Masha did not know her parents.

Ailesini çok özledi.

She misses her family very much.

Tom ailesini tanıttı.

Tom introduced his family.

Onun ailesini tanıyorum.

I know his family.

Tom ailesini seviyor.

Tom loves his parents.

Tom'un ailesini tanıyorum.

I know Tom's family.

Sami ailesini kandırdı.

Sami fooled his family.

Tom ailesini arıyor.

Tom is looking for his parents.

Ailesini ihmal etti.

He neglected his family.

- Sami ailesini İslam'a getirdi.
- Sami ailesini İslam'a geçirdi.

Sami brought his family to Islam.

Ailesini doyurma vakti geldi.

Time to feed her family.

Müzisyen, ailesini yoksul bıraktı.

The musician left his family poor.

Ailesini görmek için sabırsızlanıyordu.

She was impatient to see her family.

Taşınmak için ailesini hazırladı.

He prepared his family for the move.

O ailesini terk etti.

He has left his family.

Biz onun ailesini tanırız.

We are acquainted with his family.

Tom ailesini terk etti.

- Tom abandoned his family.
- Tom has left his family.

Tom ailesini mutlu etti.

Tom made his parents happy.

Tom ailesini çok özlüyor.

Tom misses his family a lot.

Tom gerçekten ailesini özlüyor.

- Tom misses his family a lot.
- Tom really misses his family.

Başarısı ailesini mutlu etti.

His success delighted his parents.

İnsan ailesini korumak zorundadır.

One has to protect his family.

O, ailesini çok özlüyor.

She misses her family a lot.

O, ailesini terk etti.

He abandoned his family.

Davranışıyla bütün ailesini utandırdı.

He shamed his whole family by his conduct.

Tom ailesini korumak zorunda.

Tom has to protect his family.

Tom ailesini ihmal etti.

Tom neglected his family.

Tom ailesini Boston'da büyüttü.

Tom raised his family in Boston.

Tom kendi ailesini mahvetti.

Tom destroyed his own family.

Tom ailesini rezil etti.

Tom has disgraced his family.

Sami ailesini korumak istedi.

Sami wanted to protect his family.

Felaket, Sami'nin ailesini vurdu.

Disaster struck Sami's family.

Tom ailesini korumaya çalışıyor.

Tom is trying to protect his family.

Leyla ailesini yok etti.

Layla destroyed her family.

Tom, Mary'nin ailesini tanımıyordu.

Tom didn't recognize Mary's parents.

Herkes kendi ailesini korumalıdır.

Everyone must protect their own family.

Sami kendi ailesini istiyordu.

Sami wanted a family of his own.

Sami ailesini tehdit ediyordu.

Sami was menacing his family.

Tom ailesini korumaya çalıştı.

Tom tried to protect his family.

Tom ailesini seviyor mu?

Does Tom like his parents?

Tom, Mary'nin ailesini sevmedi.

Tom didn't like Mary's parents.

- O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
- Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

She lost her money, her family and her friends.

Sara bana mutlu ailesini anlatır.

Sara tells me about her happy family.

Ailesini geçindirmek için çok çalışıyor.

He is working hard to support his family.

Onun aylık geliri ailesini geçindiremez.

He cannot support his family on his monthly income.

Tony bazen ailesini ziyaret etti.

Tony sometimes visited his family.

Ailesini terk etti, Tahiti'ye taşındı.

He abandoned his family and moved to Tahiti.

O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.

She lost her money, her family, her friends.

O, ailesini çok fazla özlüyor.

He misses his family very much.

Tom'un babası ailesini terk etti.

Tom's father walked out on his family.

O savunur ve ailesini korur.

He defends and protects his family.

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

Tom's decision to get married surprised his family.

O, büyük ailesini beslemek zorundaydı.

He had to feed his large family.

Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.

Tom took his family to the zoo.

Tom onun ailesini çok sevdi.

Tom loved his family very much.

Polis Tom'un ailesini öldürdüğünü düşünüyor.

The police think Tom murdered his parents.

Tom kendi ailesini korumak istedi.

Tom wanted to protect his family.

Fadıl, Dania'nın ailesini rehin aldı.

Fadil took Dania's family hostage.

Tom'un ailesini gerçekten tanıyor musun?

Do you actually know Tom's family?

Tom babası ailesini terk etti.

Tom's father left his family.

Tom ailesini zar zor besleyebiliyor.

- Tom can barely feed his family.
- Tom is barely able to feed his family.

Tom, Boston'da ailesini ziyaret ediyor.

- Tom has been visiting family in Boston.
- Tom is visiting his family in Boston.

Sami, Leyla'nın ailesini yok etti.

Sami destroyed Layla's family.

Sami'nin tutuklanması ailesini yoksul bıraktı.

Sami's arrest left his family destitute.

Sami, Bekir ailesini ziyaret etti.

Sami visited the Bakir family.

Sami bütün ailesini terk etti.

Sami deserted his entire family.

Sami ailesini tekrar görmek istedi.

Sami wanted to see his family again.

Evlenmeye karar vermesi ailesini şaşırttı.

His decision to get married surprised his family.

Ailesini kaybetme acısı onu intihara götürdü.

The pain of having lost his family drove him to suicide.

Bu Tom'un ailesini gerçekten mutlu yaptı.

It made Tom's family really happy.

Tom tekrar Boston'da ailesini ziyaret ediyor.

Tom is back in Boston visiting his family.

Tom parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Tom lost his money, his family and his friends.

- Tom ailesini tanıyor.
- Tom aileyi tanıyor.

Tom knows the family.

Tom ailesini hayal kırıklığına uğratmak istemiyor.

Tom doesn't want to disappoint his parents.

O, ailesini görmek için can atıyor.

She yearns for her family.

Tom karısını ve ailesini terk etti.

Tom deserted his wife and family.

Tom ailesini desteklemek için okulu bıraktı.

Tom dropped out of school to support his family.

- Tom ailesini destekliyor.
- Tom ailesine bakıyor.

Tom supports his family.

Büyük Depresyon, Sami'nin ailesini sert vurdu.

The Great Depression hit Sami's family hard.

Tom, üç işte çalıştırarak ailesini destekledi.

Tom supported his family by working three jobs.

Sami kendi ailesini bir tutkuyla sevdi.

Sami loved his family with a passion.

Tom ailesini desteklemek için çok çalışıyor.

Tom works a lot to support his family.

Tom ailesini hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu.

Tom didn't want to let his parents down.

O, ailesini desteklemek için çok çalışmak zorunda.

He has to work hard to support his family.

Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.

His admission that he had stolen the money astonished his family.

O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.

He works hard to support his large family.

Ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.

He left his family and went to live in Tahiti.

Ailesini terk etti ve yurt dışına gitti.

He deserted his family and went abroad.