Translation of "Tanımaya" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tanımaya" in a sentence and their english translations:

Sadece seni tanımaya çalışıyorum.

I'm just trying to get to know you.

Tom'u oldukça iyi tanımaya geldim.

I've come to know Tom quite well.

Gerçekten şimdi birbirimizi tanımaya başlıyoruz.

We're really just getting to know each other.

Sen, ne zaman onu tanımaya geldin?

When did you come to know her?

Sami ve Leyla birbirlerini tanımaya başlıyorlardı.

Sami and Layla were getting to know each other.

Tom ve Mary birlikte zaman geçirirken birbirlerini daha iyi tanımaya başladılar.

As Tom and Mary spent time together, they began to get to know each other better.

Takım yıldızları gökyüzündeki yıldızların konumlarını tanımaya yardım etmek için faydalı bir yol olabilir.

Constellations can be a useful way to help identify positions of stars in the sky.

Her zaman birlikte olmak için, benim Japon sınıf arkadaşlarım birbirlerini çok iyi tanımaya başladı.

Being together all the time, my Japanese classmates got to know each other very well.