Translation of "Tanıdık" in English

0.007 sec.

Examples of using "Tanıdık" in a sentence and their english translations:

Birbirimizi tanıdık.

we got to know each other.

Tanıdık geliyor.

That sounded familiar.

Atasözü tanıdık.

The proverb is familiar.

Tanıdık görünüyorsun.

You look familiar.

Tanıdık görünüyor.

She looks familiar.

Bu tanıdık.

This is familiar.

Tom'u tanıdık.

We recognized Tom.

Birbirimizi orada tanıdık.

That's when we met.

Bu tanıdık geliyor.

This sounds familiar.

Tom tanıdık geliyor.

Tom looks familiar.

O tanıdık geliyor.

That sounds familiar.

Çok tanıdık görünüyorsun.

You look very familiar.

Bana tanıdık geliyorsun.

You look familiar to me.

Tanıdık göründüğünü düşündüm.

- I thought you looked familiar.
- I thought that you looked familiar.

O tanıdık görünüyor.

He looks familiar.

Tanıdık geldi mi?

Sound familiar?

İsim tanıdık geliyor.

The name sounds familiar.

Gerçekten tanıdık görünüyorsun.

You seem really familiar.

Tanıdık geldiğini biliyordum.

I knew you looked familiar.

Birbirimizi Londra'da tanıdık.

We got to know each other in London.

Onlar tanıdık görünüyorlar.

They look familiar.

Bu tanıdık görünüyor.

This looks familiar.

O tanıdık gelmiyor.

That doesn't sound familiar.

Tom tanıdık görünüyor.

Tom does seem familiar.

Neden tanıdık görünüyorsun?

Why do you look familiar?

Biz seni tanıdık.

We recognized you.

Biz onları tanıdık.

We recognized them.

Biz onu tanıdık.

We recognized him.

O, tanıdık görünüyor.

It looks familiar.

O, tanıdık geliyor.

It sounds familiar.

Tom'la birbirimizi tanıdık.

Tom and I recognized each other.

Sami tanıdık görünüyordu.

Sami looked familiar.

- Tom biraz tanıdık geliyordu.
- Tom biraz tanıdık geldi.

Tom looked somewhat familiar.

- Bu sana tanıdık geldi mi?
- Bu sana tanıdık geliyor mu?
- Bu size tanıdık geldi mi?
- Bu size tanıdık geliyor mu?

- Sound familiar?
- Does this look familiar to you?

Işte yarasaları yakından tanıdık

here we know the bats closely

Melodi bana tanıdık değildi.

The tune was not familiar to me.

Manzara bana tanıdık değil.

The landscape is unfamiliar to me.

Yazarın adı bize tanıdık.

The author's name is familiar to us.

Deyiş bize oldukça tanıdık.

The saying is quite familiar to us.

Bu bana tanıdık geliyor.

That seems familiar to me.

Bu şarkı bana tanıdık.

This song is familiar to me.

Adınız bana tanıdık geliyor.

- I'm familiar with your name.
- I am familiar with your name.

Size tanıdık geliyor mu?

Does that sound familiar to you?

Onun adı tanıdık geliyor.

His name sounds familiar.

Onların tanıdık göründüğünü düşündüm.

- I thought they looked familiar.
- I thought that they looked familiar.

Bunun tanıdık göründüğünü düşündüm.

- I thought this looked familiar.
- I thought that this looked familiar.

Bana çok tanıdık geliyorsun.

You look very familiar to me.

O adam tanıdık geliyor.

That man looks familiar.

Bana gerçekten tanıdık görünüyorsun.

You seem real familiar to me.

Tom Mary'ye tanıdık görünüyordu.

Tom looked familiar to Mary.

O isim tanıdık görünüyor.

That name sounds familiar.

Bu çok tanıdık görünüyor.

It seems so familiar.

O tanıdık görünüyor mu?

Does that sounds familiar?

O kişi tanıdık görünüyor.

That person looks familiar.

O, tanıdık geliyor mu?

Does it sound familiar?

Hiçbir şey tanıdık gelmiyor.

Nothing looks familiar.

Bu tanıdık geliyor mu?

Does this sound familiar?

Tom gerçekten tanıdık görünüyor.

Tom looks really familiar.

Adınız bana tanıdık değil.

Your name isn't familiar to me.

Birçok tanıdık yüz gördüm.

I saw many familiar faces.

Bu kesinlikle tanıdık geliyor.

This sure sounds familiar.

Sen gerçekten tanıdık görünüyorsun.

You really look familiar.

Bu şarkı bize tanıdık.

This song is familiar to us.

Adın bana tanıdık geliyor.

Your name is familiar to me.

Sizin yüzünüz bana tanıdık.

Your face is familiar to me.

Bu şarkı tanıdık geliyor.

This song seems familiar.

O ses tanıdık geliyor.

That voice sounds familiar.

O tanıdık geliyor mu?

Does that sound familiar?

Belli belirsiz tanıdık geliyor.

Sounds vaguely familiar.

İsim bana tanıdık geliyor.

The name rang a bell in me.

Birçok tanıdık kelime var.

There are many familiar words.

Bu tanıdık gelmiyor mu?

- Doesn't this sound familiar?
- Doesn't that sound familiar?

O tanıdık gelmiyor mu?

Doesn't that sound familiar?

Tanıdık bir ses işittim.

I heard a familiar voice.

Bu his tanıdık geldi mi?

You know that feeling?

Bu bana biraz tanıdık geldi

This sounds a little familiar to me

Robin Hood efsanesi bize tanıdık.

We are familiar with the legend of Robin Hood.

Bu kelime bana tanıdık değil.

The word is unfamiliar to me.

O şarkı bana tanıdık geliyor.

That song sounds familiar to me.

Onun adı bize tanıdık geliyor.

His name is familiar to us.

Tanıdık görünüyorsun. Seni tanıyor muyum?

You look familiar. Do I know you?

Tom çok tanıdık yüzler gördü.

Tom saw many familiar faces.

Onun adı bana tanıdık geliyor.

His name is known to me.

Onun adı herkese tanıdık gelir.

His name is known to everyone.

Bu neden bu kadar tanıdık?

Why is this so familiar?