Translation of "Soruldu" in English

Kimliğim soruldu.

I was asked to show the documents that could prove my personality.

Soru İngilizce soruldu.

The question was posed in English.

Ona başarısızlığının hesabı soruldu.

He was asked to account for his failure.

Ona davranışı için hesap soruldu.

She was asked to account for her conduct.

Her öğrenciye bir soru soruldu.

Every student was asked one question.

Bana bunu yapabilip yapamayacağım soruldu.

I was asked if I could do that.

Bana cevap veremediğim bir soru soruldu.

I was asked a question I couldn't answer.

Öğretmen tarafından bana bazı sorular soruldu.

Some questions were asked me by the teacher.

O soru bana sık sık soruldu.

I have often been asked that question.

Bana Tom'un Fransızca konuşabilip konuşamadığı soruldu.

I was asked if Tom could speak French.

Çay mı, kahve mi içeceğim soruldu.

I was offered the choice of tea or coffee.

Her öğrenciye kendi adı ve doğum yeri soruldu.

Every student was asked his or her name and birthplace.

- Kart açtım.
- Kimliğim soruldu.
- Kimliğime ve yaşıma bakıldı.

I got carded.

Üniversiteden mezun olduğumda ne olmaya niyet ettiğim bana amcam tarafından soruldu.

I was asked by my uncle what I intended to be when I graduated from college.

- Barda Tom'un kimliğine bakıldı.
- Tom'a barda kimliği soruldu.
- Tom'a barda kimlik ve yaş kontrolü yapıldı.

Tom got carded at the bar.