Translation of "Sevgisini" in English

Onun sevgisini kazandı.

- He won her love.
- He earned her love.

Tom sevgisini gönderiyor.

Tom sends his love.

O onun sevgisini kazandı.

He won her affection.

O, sevgisini açığa vurdu.

He revealed his love.

Bir bireyin sevgisini kabul et.

Accept a person's love.

O sürekli ona sevgisini gösterdi.

She constantly showed her affection to him.

Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.

At last, Mario managed to win the princess's love.

Bebek sevgisini yeni annesine transfer etti.

The baby transferred its affection to its new mother.

Tom'un Mary'nin sevgisini kabul etme sorunu vardı.

Tom had trouble accepting Mary's love.

Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir.

- Mary's book on hedgehogs testifies to her love for these animals.
- Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.

Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz.

We never know the love of a parent till we become parents ourselves.

Tom Mary'nin aşkını ve sevgisini nasıl kabul edeceğini bilmiyordu.

Tom didn't know how to accept Mary's love and affection.

Tom o kadar güvensiz olmasaydı, muhtemelen Mary'nin sevgisini kabul edebilirdi.

If Tom hadn't been so insecure, he could probably have accepted Mary's love.

Tom dağda durdu ve Mary'ye olan sevgisini gökyüzüne itiraf etti.

Tom stood on the mountaintop and confessed his love of Mary to the sky.

- O,ona karşı sevgisini kaybettiği için değil onu sevdiği için saçını kestirdi.
- O sevgisini kaybettiği için değil, daha kısa saç sevdiği için saçını kestirdi.

She had her hair cut because she liked shorter hair, not because she had lost her love.