Translation of "Serttir" in English

Tom serttir.

- Tom's strict.
- Tom is harsh.
- Tom is inflexible.
- Tom is strict.

Et serttir.

The meat is tough.

Demir serttir.

Iron is hard.

Omuzlarım serttir.

My shoulders are stiff.

Sırtım serttir.

My back is stiff.

Kural tamamen serttir.

The rule is utterly inflexible.

O, görüşlerinde serttir.

He is rigid in his views.

Erkekler bazen serttir.

Men are sometimes violent.

Elmas çok serttir.

Diamonds are very hard.

Yeni olduklarında, ayakkabılar serttir.

Shoes are stiff when they are new.

Elmas doğal olarak serttir.

Diamond is essentially hard.

Tom iş başında serttir.

Tom is hard at work.

Demir altından daha serttir.

Iron is harder than gold.

Filin derisi çok serttir.

The elephant's skin is very tough.

Jack çocuklarına çok serttir.

Jack is very severe with his children.

Bu biftek çok serttir.

This steak is too tough.

Tom küçük ama serttir.

Tom is small but tough.

Tom kendisine karşı çok serttir.

Tom is very hard on himself.

- Öğretmenimiz serttir ve henüz o kibardır.
- Bizim öğretmenimiz serttir yine de o kibar.

Our teacher is strict, and yet, he is kind.

İlk yudumu tükürmek lazım. Çok serttir.

You have to spit out the first one. It's too strong.

Bay Yoshida çocuklarına karşı çok serttir.

Mr Yoshida is too severe with his children.

O tembel insanlara karşı çok serttir.

He is very hard on lazy people.

İnsanın uyluk kemiği betondan daha serttir.

The human femur is tougher than concrete.

Şirket tarafından koyulan kurallar çok serttir.

The rules established by the company are very strict.

Bu yatak üstünde uyunmayacak kadar çok serttir.

This bed is too hard to sleep on.

Kış havası bu alanda son derece serttir.

Winter weather is extremely hard in this area.