Translation of "Başında" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Başında" in a sentence and their japanese translations:

Başında başlayalım.

最初から始めよう。

Annem iş başında.

お母さんは仕事中だよ。

O aklı başında davranmıyor.

- 彼は地に足がついていない。
- 彼は足が地に着いていない。

Onun aklı başında değil.

彼は気が変だ。

Tom şimdi iş başında.

トムは今働いているよ。

Direksiyon başında kim bulunuyor?

誰が運転しているのか。

Köşe başında banka var.

角に銀行があります。

Tom, aklı başında mı?

トムは正気なんだろうか。

- Ağustos başında İngiltere'ye yola çıktı.
- Ağustos ayının başında İngiltere'ye hareket etti.

八月のはじめに彼は英国へ立った。

Ama henüz yolun çok başında.

‎だが まだ問題は山積みだ

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

何年も ノルウェー電気自動車協会の 事務局長として

Öğretmenimiz dersin başında yoklama yaptı.

先生は授業の始めに出席をとった。

Köşe başında bir meyhane var.

角を曲がったところにパブがある。

Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya gidecek.

彼女は来月の初めに東京に着く。

Çalışma odasında hâlâ iş başında.

彼は職場でまだ仕事中だ。

Dükkan sahibi çalışanların başında çalıştı.

店主は従業員の先頭に立ってはたらいた。

Babam gelecek ayın başında dönecek.

父は来月のはじめに帰ってきます。

Sakin ol ve başında başla.

落ち着いてはじめから話してごらん。

Babam şimdi hastanede iş başında.

父は今病院で仕事中だ。

Haziran ayının başında Toronto'ya geldim.

私は6月初旬にトロントに来たものです。

Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.

彼らは5月の初めに大阪に着いた。

Tom hâlâ iş başında mı?

トムはまだ仕事なの?

- Direksiyon başında uyuyakalıp kaza yaptı.
- Direksiyon başında uykuya daldı ve kaza yaptı.

彼は居眠り運転をしていて事故を起こした。

İklime etkileri daha yolun başında görünebilir

気候への影響は しばらく先のことかもしれません

Gençler bize çıraklık, iş başında eğitim

若者たちは 見習い期間や

Suyun başında başka devler de var.

‎大型動物は他にもいる

Görev başında sigara içmesen iyi olur.

勤務中はタバコを吸わない方がいいよ。

Belediye başkanı geçit töreninin başında yürüdü.

市長は行列の先頭に立って歩いた。

Polislerin görev başında içmelerine izin verilmez.

警察官は勤務中に酒を飲むことは禁止されている。

Büyük harf bir cümlenin başında kullanılır.

- 文の初めには大文字が用いられる。
- 文頭には大文字が使われる。

Kız kardeşim önümüzdeki yılın başında evlenecek.

妹は来年早々に結婚します。

Jim'in başında beyaz bir şapkası var.

ジムは白い帽子をかぶっている。

İşte benim listemin başında olan bir yer.

こちらが私のお気に入りの場所です

Bilgisayarın başında öylece oturmayın, bir karar vermelisiniz.

パソコンの前に ただ座ってないで決断して

Bilgisayarınızın başında öylece oturmayın, karar verme zamanı.

パソコンの前に座ってないで 決めて

Bilgisayarın başında öylece oturmayın. Bir karar vermelisiniz.

パソコンの前に座ってないで 決めて

Tarih ve adres genellikle mektupların başında yazılır.

ふつう日付と住所が手紙の頭の部分に書かれる。

- O aklı başında biri.
- Onun kafası çalışıyor.

- 彼は頭がいい。
- 彼は頭脳明晰だ。
- 彼は頭の回転が速い。

Sana ödünç para vermeyecek kadar aklı başında.

彼は君に金を貸すほどばかではないさ。

Ben seni iş başında görmek için geldim.

- 私は仕事であなたに会いにきました。
- 仕事上の面会に伺いました。

O mutfakta düştüğünden beri aklı başında değil.

台所でころんで以来彼女はぼけてしまった。

- Tom aklı başında biridir.
- Tom sağduyu sahibidir.

- トムは頭の回転が速い。
- トムは頭脳明晰です。
- トムは物分かりがいい。
- トムは頭がいい。
- トムは頭が良い。

Önümüzdeki haftanın başında Boston'da Tom'la buluşuyor olacağım.

- 来週の初めに、ボストンでトムに会うつもりなんです。
- 来週の頭に、ボストンでトムに会うつもりなんです。

1900'lerin başında, Hitler tarafından tahsis edilmeden önce

ヒトラーが使い始める前の 1900年代初頭には

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

‎街の明かりで ‎夜でも活動できる

O şimdi iş başında ama yedide eve gelecek.

彼は仕事中ですが、7時には帰宅します。

O, bütün gece hasta çocuğunun başında nöbet tuttu.

彼女は病気の子供を徹夜で看病した。

- Aklı başında adam yıkılmaz.
- Karakterli insan başarısız olmaz.

才能ある者を抑えておくことはできない。

"Tom'la hala çıkıyor musunuz?" "Hayır, geçen ayın başında ayrıldık."

「トムとはまだ続いてるの?」「いや、先月初めに別れた」

- Köşe başında postane vardı.
- Bir zamanlar köşede bir postane vardı.

昔はその角に郵便局があった。