Translation of "Sersemlemiş" in English

Ben sersemlemiş değildim.

I wasn't dizzy.

Tom sersemlemiş görünüyordu.

Tom seemed dazed.

Tom sersemlemiş görünüyor.

Tom looks dazed.

O sersemlemiş hissediyordu.

She felt dazed.

Kalktığımda sersemlemiş hissettim.

I felt dazed when I got up.

Kendimi sersemlemiş hissettim.

I felt dizzy.

Sersemlemiş hissetmeye başlıyorum.

I'm starting to feel dizzy.

Sen sersemlemiş görünüyorsun.

You look dazed.

Tom biraz sersemlemiş görünüyordu.

- Tom looked a bit dazed.
- Tom looks a bit shaken.

Tom biraz sersemlemiş görünüyor.

Tom looks a bit dazed.

Tom biraz sersemlemiş hissetti.

Tom felt a little dazed.

Tom sersemlemiş ama mutluydu.

Tom was stunned, but elated.

Tom sersemlemiş göründüğümü söyledi.

- Tom said I seemed puzzled.
- Tom said that I seemed puzzled.

Çok sersemlemiş hissetmeye başlıyordum.

I was starting to feel very dizzy.

Çok sersemlemiş hissetmeye başlıyorum.

I'm starting to feel very dizzy.

Tom sersemlemiş hissettiğini söyledi.

- Tom said that he felt dizzy.
- Tom said he felt dizzy.

Tom sersemlemiş ve kafası karışmıştı.

Tom was dazed and confused.

Onların hepsi biraz sersemlemiş görünüyordu.

They all looked somewhat stunned.

Tom çok sersemlemiş hissetmeye başladı.

Tom started to feel very dizzy.

Tom biraz sersemlemiş göründüğümü söyledi.

- Tom said I looked a bit dazed.
- Tom said that I looked a bit dazed.

Tom biraz sersemlemiş hissettiğini söyledi.

- Tom said he felt a little dazed.
- Tom said that he felt a little dazed.

Tom sersemlemiş ve kafası karışmış görünüyordu.

Tom seemed dazed and confused.

Sami sersemlemiş ve kafası karışmış görünüyordu.

Sami appeared dazed and confused.