Translation of "Resmen" in English

0.005 sec.

Examples of using "Resmen" in a sentence and their english translations:

Resmen paramparça...

These are all just smashed...

Resmen uçuyorsun.

You're flying, basically.

Resmen aşığım.

I'm officially in love.

resmen dinleniyorlar diyebiliriz.

We can say that they are officially resting.

Resmen doğanın içindeydiler.

I mean, they just were inside of the natural world.

Biz resmen tanıştırılmadık.

- We've never been formally introduced.
- We haven't been formally introduced.

Resmen tanıştığımıza inanmıyorum.

I don't believe we've officially met.

Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.

I don't believe we've been formally introduced.

Bahar resmen geldi.

Spring has officially arrived.

Biz resmen nişanlıyız.

We're officially engaged.

Sizi resmen içine çekiyor!

It literally just sucks you in!

Sizi resmen içine emiyor.

It literally just sucks you in.

Baksanıza, resmen paramparça olmuş.

Look, it's just been absolutely trashed.

Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...

[softly] Oh man, look. These all just smashed...

resmen birbirimizi dövmek için

to officially beat each other

Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.

I just, you know... almost can't believe my eyes.

- Resmen bitiğim.
- Tamamen mahvoldum.

I'm completely wrecked.

O resmen adaylığını açıkladı.

He officially announced his candidacy.

Hiç kimse resmen suçlanmadı.

Nobody has been formally charged.

Savaş resmen sona erdi.

The war was officially over.

Misafirleriniz resmen nasıl giyinmelidir?

How formally should your guests dress?

Tom resmen cinayetle suçlanıyor.

Tom has been formally charged with murder.

1795 yılına kadar resmen göreve

when he became Chief of  Staff of the Army of Italy.

Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.

Tom said that he had never formally studied French.

Geçen ay karımdan resmen boşandım.

Last month I officially divorced my wife.

Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.

He was never officially charged with spying.

Sami resmen kayıp ilan edildi.

Sami was officially declared missing.

Tom artık resmen bir yamyam.

Tom is now officially a cannibal.

Bu yükseklikte, karanlığın içinde resmen kördür.

Up here, in the darkness, it's virtually blind.

Ve bir resmen karınca adası oluşturuyorlar

and formally create an ant island

Kendisini resmen aday olarak ilan etti.

He officially announced himself as a candidate.

Ben şimdi resmen bu grubun parçasıyım.

I'm now officially part of this group.

Tom resmen İngilizceye tepki olarak doğmuş.

Tom's grammar is an absolute rebellion against the English language.

Şimdi sizlerden, bizlere resmen yardım etmenizi istiyorum

And now I would like to ask you to formally help us,

Eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen

officially downloaded the sledgehammer as a criticism to the education system

Sonunda, Birinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.

Finally, World War One was officially over.

Dostum, bu resmen bir okul kitabını yemek gibi.

Man, that's like... eating one of your school books.

Tom'un ölümü resmen bir kaza olarak hükme bağlandı.

Tom's death has been officially ruled as an accident.

Brezilya'da 13 Mayıs 1888'de kölelik resmen kaldırılmıştır.

On May 13, 1888 slavery was officially abolished in Brazil.

Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.

The United States has officially ended economic sanctions against Burma.

resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un

In the fast-moving campaign of 1805,  Berthier’s system ensured Napoleon  

Japon Parlamentosu, bugün Ryoutarou Hashimoto'yu ülkenin 52. başbakanı olarak resmen seçti.

The Japanese Parliament today officially elected Ryūtarō Hashimoto as the country's 52nd prime minister.

Güney Koreli şirketler resmen parlıyor. Bu şaşırtıcı çünkü 1960'larda Güney Kore

South Korean companies are on fire. And this is a surprise given that in 1960, South Korea