Translation of "çekiyor" in Dutch

Tüyleri nemi çekiyor

Hun vacht heeft gleuven die vocht aantrekken

Tom kopya çekiyor.

Tom speelt vals.

Film çekiyor musun?

Ben je aan het filmen?

İnsanlar acı çekiyor.

Het volk lijdt.

Acı çekiyor hatta ölüyorlar.

omdat ze de medicijnen niet kunnen betalen.

Sizi resmen içine çekiyor!

Het zuigt je naar beneden.

Tanrım, beni içine çekiyor.

Het zuigt me naar beneden.

Sen uykusuzluk çekiyor musun?

Lijd je aan slapeloosheid?

Polis tanıkları sorguya çekiyor.

De politie ondervraagt de getuigen.

üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.

bevallend van haar derde kind.

Yabancı insanlar benim ilgimi çekiyor.

- Buitenlanders zijn interessant.
- Buitenlanders intrigeren me.
- Buitenlanders maken me nieuwsgierig.
- Buitenlanders maken mij nieuwsgierig.

Tom kararlar vermede zorluk çekiyor.

Tom kan moeilijk tot beslissingen komen.

Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.

Mijn vrouw lijdt aan een longontsteking.

Tom cezaevinde müebbet hapis cezasını çekiyor.

Tom zit levenslang in de gevangenis.

Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.

Deze jachtmogelijkheden trekken ook andere jaguars aan.

Kara ve buza karşı çekiyor ve bu da beni tutacaktır.

...drukt het tegen al deze sneeuw en dit ijs en het houdt me.

Küçük kız kardeşim dün geceden beri bir diş ağrısı çekiyor.

Mijn jongste zus heeft sinds vannacht tandpijn.

- Tom biyoloji ile çok ilgileniyor.
- Biyoloji Tom'un çok ilgisini çekiyor.

- Tom is erg geïnteresseerd in biologie.
- Tom interesseert zich erg voor biologie.

Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?

Heeft u moeite te verstaan wat vrouwen of kleine kinderen tegen u zeggen?

- Oğlumun dişi ağrıyor.
- Oğlum diş ağrısı çekiyor.
- Oğlumun diş ağrısı var.

Mijn zoon heeft kiespijn.

- Budizm'le ilgileniyor.
- Budizm'e ilgisi var.
- Budizm'e karşı ilgisi var.
- Budizm ilgisini çekiyor.

Hij is geïnteresseerd in het boeddhisme.