Translation of "Plastik" in English

0.010 sec.

Examples of using "Plastik" in a sentence and their english translations:

O plastik.

- That is plastic.
- That's plastic.

- Benim plastik şişem kırık.
- Plastik şişem kırıldı.

My plastic bottle broke.

plastik yüzünden ölüyor.

are dying just from encountering plastic.

Plastik kolayca kırılmaz.

Plastic does not break easily.

Plastik kolay kırılmaz.

Plastic does not break easily.

Plastik sandalye ucuz.

The plastic chair is cheap.

Plastik kolayca yanmaz.

Plastic does not burn easily.

Plastik şişe toplarız.

We collect plastic bottles.

Bu sandalye plastik.

This chair is plastic.

Beyniniz muazzam derecede plastik

So your brain is tremendously plastic,

Sahil plastik geridönüşüm programları

beach plastic recycling programs

Artık sadece plastik değil.

It's not just plastic.

Geridönüşümlü plastik de değil,

It's not recycled plastic, it's social plastic,

Plastik bir bardağım var.

- I have a plastic glass.
- I've got a plastic cup.

Tom bir plastik cerrah

Tom is a plastic surgeon.

Çiçeklerin hiçbiri plastik değildir.

None of the flowers are plastic.

Plastik bakkal torbaları yasaklandı.

Plastic grocery bags have been banned.

Bu plastik sandalye ucuz.

This plastic chair is cheap.

Plastik torbaları nadiren kullanırım.

I rarely use plastic bags.

Bu plastik bir örümcek.

It's a plastic spider.

- Plastik en yaygın deniz debrisidir.
- Plastik en yaygın deniz kirleticisidir.

Plastic is the most prevalent type of marine debris.

- Sami önde gelen bir plastik cerrahtı.
- Sami önemli bir plastik cerrahtı.

Sami was a prominent plastic surgeon.

Sosyal plastik artık para ediyor,

Social plastic is money,

Kimya bize plastik maddeler verdi.

Chemistry gave us plastics.

Bir plastik tabak ocakta erir.

A plastic dish will melt on the stove.

John yanak plastik cerrahi geçirecek.

John will undergo a cheek plastic surgery.

Plastik bir su bardağım var.

- I have a plastic tumbler.
- I have a plastic glass.

Bu plastik sandalye çok ucuz.

This plastic chair is very cheap.

Plastik torbalar çevre için zararlıdır.

Plastic bags are bad for the environment.

Kuşlar plastik baykuştan korkmuş görünmüyor.

The birds don't seem scared of the plastic owl.

Bu plastik, yangından zarar görmez.

This plastic is not damaged by fire.

Bu plastik sincap Çin'de üretildi.

This plastic squirrel was made in China.

Benim plastik bir bardağım var.

- I've got a plastic glass.
- I've got a plastic cup.
- I have a plastic cup.

Plastik kutular daha uzun dayanırlar.

Plastic boxes last longer.

Sami'nin şirketi plastik torbalar yaptı.

Sami's company made plastic bags.

Plastik bir bardaktan bira içtim.

I drank beer from a plastic cup.

Tom'un şirketi plastik ticareti yapıyor.

Tom's company deals in plastic.

Plastik cerrahi trendini fark ettiniz mi?

Have you guys noticed the plastic surgery trend?

Ve plastik de besin zinciri içinde.

and plastic is in the food chain.

Plastik bir koruma ve çim var.

They have a plastic shield and grass.

Havuzun üzerine bir plastik tabak koyun

put a plastic plate over the pool

Plastik birçok geleneksel malzemenin yerini almaktadır.

Plastics have taken the place of many conventional materials.

...toplam plastik miktarının küçük bir parçası.

they count for a small share of the total number of plastic particles.

Küçük plastik parçalarıyla kirlendiğini fark ettiler.

with tiny pieces of plastic called “microplastics”.

Kağıt bardakları plastik olanlara tercih ederim.

I prefer paper cups to plastic ones.

Avrupa birliği plastik torbaları yasaklamayı düşünüyor.

The European Union is considering banning plastic bags.

Plastik şişeler sıkıştırılabilir ve geri dönüştürülebilir.

Plastic bottles are compressible and recyclable.

Shizuoka'da birçok plastik model üreticisi vardır.

There are many plastic model manufacturers in Shizuoka.

Sami, tanınmış bir Kahireli plastik cerrahtı.

Sami was a prominent Cairo plastic surgeon.

Birkaç değişik çeşit var ve bazılar plastik.

and they have a few different types and some of them are plastic,

Milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları

and left for future generations to resolve --

İtalya, elbise, mobilya ve plastik gereçler üretti.

Italy produced clothes, furniture and plastic items.

Bunlar için bir plastik torba alabilir miyim?

Could I have a plastic bag for those?

Masanın üstünde duran sepetteki meyveyi yeme. Plastik.

Don't eat the fruit in the bowl on the table. It's plastic.

Plastik cerrahiden önce bile, Mary çirkin değildi.

Even before the plastic surgery, Mary wasn't unattractive.

Tom ve arkadaşı plastik kılıçlarla düello ediyorlardı.

Tom and his friend were duelling with plastic swords.

Çünkü okyanuslardaki plastik parçaların çoğu böyle görünmüyor.

That’s because most of the plastic pieces in the oceans don’t look like this.

Küçük plastik ipliklerinin dokunmuş hali olduğunu görebiliriz.

a fabric made from tiny strands of plastic woven together.

Tom vidaları küçük bir plastik torbaya koydu.

Tom put the screws in a small plastic bag.

Polis göstericileri dağıtmak için plastik mermi kullandı.

Police used rubber bullets to subdue the rioters.

Tom plastik bir torba ile Mary'yi boğdu.

Tom suffocated Mary with a plastic bag.

Bu plastik çöp torbası tehlikeli kimyasallar içermez.

This plastic garbage bag is free of hazardous chemicals.

Tüm kişisel eşyalarımı plastik bir torbaya koydum.

I put all my belongings in a plastic bag.

Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.

Paper, glass and plastic are recyclable materials.

Bu mağaza artık müşterilerine plastik poşet vermeyecek.

This store will no longer give plastic bags to its customers.

Elinde koca bir buket plastik çiçek tutuyordu.

She held a large bouquet of artificial flowers in her hands.

Ve sonuçta plastik cerrahi ve kilo kaybı hevesinin

and end up being consumers of weight-loss fads,

Kız şeylerle tam doldurulmuş bir plastik çanta taşıyordu.

The girl was carrying a plastic bag stuffed full of things.

Plastik torba bir numaralı halk düşmanı haline gelmiştir.

The plastic bag has become public enemy number one.

Plastik cerrahi bile çirkinliğiniz için hiçbir şey yapmayacaktır.

Even plastic surgery won't do anything for your ugliness.

Mary plastik bir kürek kullanarak kovasını kumla doldurdu.

Mary filled her bucket with sand using a plastic shovel.

Taşınmadan önce paketin etrafına plastik bir tabaka sarıldı.

Before transport, a layer of plastic was wrapped around the package.

O en büyük plastik cerrahın Allah olduğunu söyledi.

She said that the greatest plastic surgeon was God.

Satın aldığım kahve şirin bir plastik bardakta geldi.

The coffee I bought came in a pretty plastic cup.

Sen ve plastik beynin, sürekli çevrendeki dünya tarafından şekillendiriliyor.

You and your plastic brain are constantly being shaped by the world around you.

Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun

You move so quickly, you slam that little molded plastic chair,

Bir plastik bardak gerçek camdan yapılmış olanından daha iyidir.

A plastic glass is better than one made of real glass.

Bir plastik bardak, gerçek camdan yapılmış olandan daha iyidir.

A plastic cup is better than one made of real glass.

Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.

I knew it was plastic but it tasted like wood.

Plastik pipet ve alışveriş poşetlerinin deniz habitatlarını tıkaması gibi.

like plastic straws and shopping bags that are clogging marine habitats.

Mikrofiber içeren deniz canlılarını yediğimizde plastik insan vücuduna girer.

Plastic enters human bodies when we eat seafood containing microfibers.

Tom bir plastik kupaya şarap koydu ve Mary'ye uzattı.

Tom poured wine into a plastic cup and handed it to Mary.

Şarabı plastik bir torbaya koydum ve buzlu suya batırdım.

I poured the wine in a plastic bag and then dipped it in ice water.

- Tom'un şirketi plastik ticareti yapıyor.
- Tom'un şirketi plastikle ilgileniyor.

Tom's company deals in plastic.

İnsanların süpermarketlerden aldıkları plastik çantaları kullanmaktan vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum.

I think people should stop using plastic bags from supermarkets.

Plastik her yıl sayısız deniz kuşlarını ve deniz kaplumbağalarını öldürür.

Plastic kills countless seabirds and sea turtles each year.

Tek kullanımlık plastik eşyaların yarattığı kirlilik hakkında çok şey duyuyoruz.

We hear a lot about pollution from single use plastic items,

Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi.

Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag.

Plastik bir torba mı yoksa kağıt bir torba mı istiyorsunuz?

Would you like a plastic bag or a paper bag?

Küresel olarak, yaklaşık 26 milyon ton plastik her yıl okyanusa girer.

Globally, around 26 million tons of plastic ends up in the ocean every year.

Mary berbat plastik cerrahi sonrası kötü bir şekilde yara iziyle bırakıldı.

Mary was left badly scarred after botched plastic surgery.

Kaçak bir mahkum olan Tom, plastik cerrahi yoluyla görünümünü değiştirmeye çalıştı.

Tom, an escaped convict, tried to alter his appearance through plastic surgery.

- Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
- Bu sandalye plastik.
- Bu sandalye plastikten yapılmış.

- This chair is made of plastic.
- This chair is plastic.

İdrar örneğimi küçük plastik bir bardakta topladım ve onu hemşireye verdim.

I collected my urine sample in a small, plastic cup and gave it to the nurse.

Tek kullanımlık çubukları kullanma yerine yıkayabileceğin plastik çubukları kullanmak daha iyi.

Instead of using disposable chopsticks, it's better to use plastic chopsticks that you can wash.

Plastik cerrah yüz germeyi eline yüzüne bulaştırdı ve milyonlarcası için dava açıldı.

The plastic surgeon botched the facelift and was sued for millions.

Plastik çubukları kullanmak ve onları yıkamak tek kullanımlık çubukları kullanmaktan daha iyidir.

It's better to use plastic chopsticks and wash them than to use disposable chopsticks.

İçme suyunu yeniden kullanılabilir bir şişede taşıyın. Plastik su şişeleri çevresel bir felakettir!

Carry your drinking water in a reusable bottle. Plastic water bottles are an environmental disaster!

Tek kullanımlık yemek çubuklarını kullanma yerine yemek yemek ve daha sonra yıkamak için plastik yemek çubuklarını kullanmak en iyisi.

It is best to use plastic chopsticks to eat and wash later, instead of using disposable chopsticks.