Translation of "Planlayan" in English

Partiyi planlayan kişi Tom'du.

Tom was the one who planned the party.

Bunu planlayan kişi Tom'du.

Tom was the one who planned this.

Partiyi planlayan kişi Tom'dur.

Tom is the one who planned the party.

Bunu planlayan kişi benim.

I'm the one who planned this.

Bunu yapmayı planlayan kişi Tom.

- Tom is the one planning to do that.
- Tom is the one planning on doing that.

Tom bunu planlayan kişi değil.

Tom isn't the one who planned this.

- Seninle gitmeyi planlayan tek ben değilim.
- Sizinle gitmeyi planlayan tek ben değilim.

I'm not the only one who plans to go with you.

Tom kalmayı planlayan tek kişi değil.

Tom isn't the only one who plans to stay.

Onu yapmayı planlayan tek kişi benim.

- I'm the only one planning on doing that.
- I'm the only one planning to do that.

Ben onu yapmayı planlayan tek kişiyim.

- I'm the only one planning on doing that.
- I'm the only one planning to do that.

Bütün bu şeyi planlayan kişi sen miydin?

Were you the one who planned this whole thing?

Tom burada onu yapmayı planlayan tek kişidir.

Tom is the only one here planning to do that.

Onu yapmayı planlayan tek kişi ben değilim.

- I'm not the only one who's planning on doing that.
- I'm not the only one who's planning to do that.

Ben onu yapmayı planlayan tek kişi değilim.

- I'm not the only one who's planning on doing that.
- I'm not the only one who's planning to do that.

İlk iflas yasasını geçirdi ve Hindistan'ı iş destinasyonu haline getirmeyi planlayan güçlü bir plan hazırladı.

first bankruptcy law, and has set up a powerful plan to promote India as a business destination.