Translation of "Planlanmış" in English

0.003 sec.

Examples of using "Planlanmış" in a sentence and their english translations:

O planlanmış değildi.

It wasn't planned.

Planlanmış bir şeyim vardı.

I had something planned.

O önceden planlanmış değildi.

It wasn't premeditated.

Oldukça çok planlanmış işimiz var.

We have quite a lot of work planned.

Esperanto uluslararası planlanmış bir dildir.

Esperanto is an international planned language.

Planlanmış başka bir toplantım var.

I have another meeting scheduled.

Planlanmış bir toplantın var mı?

Do you have a meeting scheduled?

Çok özel planlanmış bir şeyim var.

I have something very special planned.

Bugün için planlanmış başka bir şeyim yok.

I have nothing else scheduled for today.

Onu bir öfke nöbetinde öldürdüm. Planlanmış değildi.

I killed him in a fit of rage - it wasn't premeditated.

Yarın için planlanmış bir sürü şeyim var.

I have a lot of stuff planned for tomorrow.

O ünlü şair kütüphanesinde kendini öldürmeyi planlanmış.

That famous poet planned on killing himself in his library.

Yarın için planlanmış bir şeyin var mı?

Do you have anything planned for tomorrow?

- Bu planlanmış değildi.
- Bu, planlı değildi.
- Bu planlanmadı.

This wasn't planned.

Doğum gününüz için planlanmış çok özel bir şeyim var.

I have something very special planned for your birthday.

Bu öğleden sonrası için planlanmış bir şeyin var mı?

Do you have anything planned for this afternoon?

Tom'un doğum günü için planlanmış özel bir şeyimiz var.

We have something special planned for Tom's birthday.

Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış.

It appears that the bank robbery was planned right down to the last detail.

- Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.
- Web sitemiz planlanmış bakım için çevrimdışıdır.

Our website is offline for scheduled maintenance.