Translation of "özel" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "özel" in a sentence and their chinese translations:

Özel konuşabilir miyiz?

我们能私下谈谈吗?

Sen özel değilsin.

您不特別。

Tom gerçekten özel.

湯姆真的很特別。

Bu çok özel.

它很特別。

Özel kuvvetler binayı kuşattı.

特种部队包围了建筑物。

Özel okula gidiyor musun?

你在私立学校读书吗?

Noel özel bir tatildir.

聖誕節是一個特別的節日。

Laura elbiseleri hakkında çok özel.

勞拉很講究她的服裝。

O, özel piyano dersleri alır.

她上私人鋼琴課。

Çeviri bir tür özel yetenektir.

翻译是一门学问。

O, bir özel dedektif kiraladı.

她雇了个私人调查员。

Benim özel hayatıma burnunu sokma.

不要插手我的私生活。

Özel bir şey yapıyor musun?

你在做什麼特別的事嗎?

Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.

我想跟你私下说话。

Özel bir okulda mı okuyorsun?

你在私立学校读书吗?

Bizim özel bir ilişkimiz var.

我們有特殊聯繫。

Seni özel olarak görebilir miyim?

我們能私下見見嗎?

Bir özel lise öğrencisi misiniz?

你在私立高中读书吗?

Teyzemle özel bir ilişkim var.

我和我阿姨有種特別的情誼。

Facebook'ta özel resimler paylaşmayı bırakmalısın.

别再往Facebook上发私人照片了。

Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek.

会议将会在特意安排的礼堂里举行。

Ne Tom hakkında bu kadar özel?

汤姆有什么很与众不同的地方吗?

Böyle yapmak için özel bir nedenim yok.

我没有特别的理由去做。

Ne yiyip içtiğine özel dikkat göstermek zorundasın.

尤其是要注意你吃的和喝的东西。

İlk siparişiniz% 5 oranında özel indirime tabidir.

首次訂購可獲九五折的特別優惠。

Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.

私家侦探们受雇调查这桩奇怪的案件。

Seninle bir dakika özel olarak konuşabilir miyim?

我能跟你私下谈一分钟吗?

Bu nokta özel bir vurguyu hak ediyor.

這個論點值得強調。

Kocasını izlemek için bir özel dedektif kiraladı.

她僱了一個私人偵探看守她的丈夫。

Tom özel ortamlarda sadece takım elbise giyer.

湯姆只在特殊場合穿西裝。

Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.

我们得到了在这个海湾内捕鱼的特权。

Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var.

万一船运迟了,我们有特别的迟到保险。

Onu yapmak için özel bir alete ihtiyacın olacak.

你会需要一个特殊的工具来做这件事。

özel bir fotoğraflama tekniği ile bir araya getirilen

在它结合一种特殊的摄像技术时

Özel avukat Robert Mueller son raporunu teslim etti.

特别检察官罗伯特·穆勒发布了最终报告

Bugünkü gazetede herhangi bir özel haber var mı?

今天的报纸中有没有什么特殊消息呢?

Istakoz sipariş edelim! Buranın özel yemeği olduğunu duydum.

让我们点龙虾!听说是这里的招牌菜。

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

他用了一些手段来和Nancy私下交谈。

Eğer gerekliyse, özel bir ücret ödemeye hiçbir itirazım olmaz.

如果必要的话,我不反对付特别费用。

Bu pisliği sevmek için özel bir tür deli olmak zorundasın.

你一定是疯了才会喜欢上这破烂。

Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.

如果必要的话,我不反对付特别费用。

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

駭客們找到滲透私人或公共網絡的新方法。

20 veya daha fazla miktarlar için, size verilen fiyatlarla %10 özel bir indirim imkânı sağlayabiliriz.

20个以上九折特惠。