Translation of "Pinti" in English

0.004 sec.

Examples of using "Pinti" in a sentence and their english translations:

Tom oldukça pinti.

Tom is quite mean.

Bu sadece pinti.

That's just mean.

Sen pinti bir kişisin.

You're a mean person.

Tom yaşlı bir pinti.

Tom is an old miser.

Tom'a karşı çok pinti olmamalıydın.

You shouldn't have been so mean to Tom.

Yaşlanınca pinti parayla cömert olmayı öğrendi.

Late in life the miser learned to be generous with money.

Tom Mary'nin gerçekten pinti olduğunu düşündü.

- Tom thought Mary was really mean.
- Tom thought that Mary was really mean.

Hiç kimse Tom'u bir pinti olarak düşünmüyor.

Nobody considers Tom a cheapskate.

Neden insanlar sana karşı bu kadar pinti?

Why are people so mean to you?

Tom'un son kız arkadaşına karşı pinti olduğunu duydum.

I heard that Tom was mean to his last girlfriend.

Tom gerçekten insanların olduğunu söylediği kadar pinti olamaz.

Tom can't really be as mean as people say he is.

Sana hiç cimri ya da pinti diyen oldu mu?

Have you ever been called cheap or stingy?

O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.

He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.

- Tom'un pinti olduğunu biliyorum.
- Tom cimri biridir, bilirim.
- Tom'un eli sıkı biri olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is stingy.
- I know that Tom is greedy.
- I know Tom is stingy.
- I know Tom is greedy.