Translation of "Otoriter" in English

Tom otoriter değil ama Mary otoriter.

Tom isn't strict, but Mary is.

Ben otoriter değilim.

- I'm not bossy!
- I'm not bossy.

Tom otoriter görünüyor.

Tom seems bossy.

Tom oldukça otoriter.

Tom is quite bossy.

Tom çok otoriter.

Tom is very bossy.

Sen otoriter misin?

Are you domineering?

Patronum çok otoriter.

My boss is very strict.

Tom otoriter değildi.

Tom wasn't bossy.

Tom otoriter görünüyordu.

Tom seemed bossy.

Öğretmen öğrencilerine karşı otoriter.

The teacher is strict with his students.

Tom'un babası çok otoriter.

Tom's father is very strict.

Tom otoriter, değil mi?

Tom is domineering, isn't he?

Tom otoriter ama adil.

Tom is strict but fair.

Tom'un otoriter olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom is bossy.
- I don't think that Tom is bossy.

Tom oldukça otoriter, değil mi?

Tom is quite bossy, isn't he?

Babam bana karşı çok otoriter.

My father is very strict with me.

Kitap yasaklama otoriter bir eylemdir.

Book banning is an authoritarian act.

Tom eskisi kadar otoriter değil.

Tom isn't as bossy as he used to be.

Tom Mary'nin otoriter olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was strict.

Tom, Mary'nin otoriter olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was bossy.

Tom otoriter ama Mary değil.

Tom is bossy, but Mary isn't.

Tom çok otoriter, değil mi?

- Tom is very bossy, isn't he?
- Tom is very strict, isn't he?

Ebeveynlerimin her ikisi de otoriter değil.

Both of my parents are not strict with me.

- Tom çok katı.
- Tom çok otoriter.

Tom is very strict.

Tom öğrencilerine karşı yeterince otoriter değildir.

Tom isn't strict enough with his students.

Tom bana çok otoriter olduğumu söyledi.

- Tom told me that I was being too bossy.
- Tom told me I was being too bossy.

Tom Mary'ye John'un otoriter olduğunu söyledi.

Tom told Mary that he thought John was bossy.

Tom otoriter değildi ama Mary otoriterdi.

Tom wasn't strict, but Mary was.

Devlet Kapitalizmi, demokratik ya da otoriter olabilir.

State Capitalism could be democratic or authoritarian.

Tom'un ebeveynleri Mary'nin ebeveynlerinden çok daha otoriter.

Tom's parents are much stricter than Mary's parents.

Böyle olmamasının sebebi Türkiye'nin bir otoriter tarafından kurulmuş olması.

Mostly because Turkey was built by an authoritarian...

Daha İslamcı ve otoriter politikalar üzerinde baskı yapmaya başladı.

more Islamist and authoritarian policies.

Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur.

You may as well know that I am a strict instructor.

- Sen patronluk taslıyorsun değil mi?
- Sen gittikçe otoriter oluyorsun,değil mi?
- Patron oldun ,değil mi?

You're being bossy, aren't you?