Translation of "Gitmelisiniz" in English

Hepiniz gitmelisiniz.

You must all leave.

- Okula gitmelisin.
- Okula gitmelisiniz.

You must go to school.

Tom'u hastanede ziyarete gitmelisiniz.

You should go visit Tom in the hospital.

- Eve gitmelisin.
- Eve gitmelisiniz.

You should go home.

Belki başka bir yere gitmelisiniz?

Perhaps you should go elsewhere.

- Okula gitmelisiniz.
- Okula gitmen gerek.

You need to go to school.

Ateşiniz varsa derhal hastaneye gitmelisiniz.

If you have a fever, you should go to the hospital right away.

Siz çocuklar dişlerinizi fırçalamaya gitmelisiniz!

You guys need to go brush your teeth!

Mümkünse, gitmelisiniz ve meseleyi kendiniz incelemelisiniz.

If at all possible, you should go and look into the matter yourself.

Siz arkadaşlar bir şey yapmaya gitmelisiniz.

You guys should go do something.

- Hemen şimdi eve gitmelisin.
- Şimdi eve gitmelisiniz.

You need to get home right now.

- Siz geri gitmek zorundasınız.
- Siz geri gitmelisiniz.

- You must return.
- You must go back.

İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.

And the second is, always keep moving forward. Positively moving forward, even when you don't feel like it.