Translation of "Nezaketini" in English

Nezaketini takdir ediyorum.

I appreciate the courtesy.

Onun nezaketini unutamıyorum.

I can't forget her kindness.

Nezaketini asla unutmayacağız.

We'll never forget your kindness.

Onun nezaketini unutamam.

- I can't forget his kindness.
- I cannot forget his kindness.

Nezaketini kötüye kullanıyor.

He traded on her kindness.

Nezaketini asla unutmayacağım.

- I will never forget your kindness.
- I'll never forget your kindness.

Nezaketini her zaman hatırlayacağım.

I'll always remember your kindness.

Onların nezaketini asla unutmayacağım.

I'll never forget their kindness.

Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.

I will never forget your kindness so long as I live.

Ben senin nezaketini asla unutmayacağım.

- I will never forget your kindness.
- We'll never forget your kindness.
- I'll never forget your kindness as long as I live.

Tom Mary'nin nezaketini asla unutmayacak.

Tom will never forget Mary's kindness.

Tom Mary'nin nezaketini takdir etti.

Tom appreciated Mary's kindness.

Çalışmalarımda bana yardım etme nezaketini gösterdi.

He was kind enough to help me with my studies.

Beni otobüs durağına götürme nezaketini gösterdi.

He was kind enough to take me to the bus stop.

Ben yaşadığım sürece, nezaketini asla unutmayacağım.

I will never forget your kindness as long as I live.

O beni hastaneye götürme nezaketini gösterdi.

He was kind enough to take me to the hospital.

Jamal'ın karakterini, büyük nezaketini ve cesaretini biliyoruz.

We know Jamal's character, his great kindness, his courage.

Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.

He had the kindness to lend me his car when mine broke down.