Translation of "Mezara" in English

Sırlarını mezara götürdü.

She took her secrets to the grave.

Romeo nerede?" "Buradan! Mezara!"

"Where is Romeo?" "This way! To the tomb!"

Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.

What is learned in the cradle is carried to the tomb.

Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.

Fadil was buried in an unmarked grave.

Leyla, Sami'yi sığ mezara gömdü.

Layla buried Sami in the shallow grave.

Tom işaretsiz bir mezara gömüldü.

Tom was buried in an unmarked grave.

Tom'un sırrı kendisiyle beraber mezara gitti.

Tom took his secret to the grave.

Sami, Leyla'nın oğlunu erkenden bir mezara gönderdi.

Sami sent Layla's son to an early grave.

Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.

When their leader died, they placed his body in a large tomb.

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.

After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.