Translation of "Gömdü" in English

0.031 sec.

Examples of using "Gömdü" in a sentence and their english translations:

Tom neyi gömdü?

What did Tom bury?

Tom yüzünü ellerine gömdü.

Tom buried his face in his hands.

Sami başını kuma gömdü.

Sami buried his head in the sand.

Sami kendini kitaplara gömdü.

Sami buried himself in books.

Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömdü.

Sami buried Layla in Cairo.

Sami, Leyla'yı mülküne gömdü.

Sami buried Layla on his property.

Tom kendini battaniyesinin altına gömdü.

Tom buried himself under his blanket.

Oğulları üzüntülü şekilde babalarını gömdü.

The sons sorrowfully buried their father.

Oğulları üzüntülü şekilde ebeveynlerini gömdü.

The sons sorrowfully buried their parents.

Oğullar üzüntülü şekilde annelerini gömdü.

The sons sorrowfully buried their mother.

Buraya altın barlarını kim gömdü.

Who buried the gold bars here?

Leyla, Sami'yi sığ mezara gömdü.

Layla buried Sami in the shallow grave.

Sami, Leyla'yı arka bahçesine gömdü.

Sami buried Layla in his backyard.

Tom köpeğini arka bahçesine gömdü.

Tom buried his dog in his backyard.

Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.

He stuck his head in the sand like an ostrich.

Tom, Mary'yi evinin hemen yanına gömdü.

Tom buried Mary right beside his house.

Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.

Mary buried her toes in the warm sand.

Baba oğlunu kederli bir şekilde gömdü.

The father sorrowfully buried his son.

Anne oğlunu kederli bir şekilde gömdü.

The mother sorrowfully buried her son.

Mary kederli bir şekilde babasını gömdü.

Mary sorrowfully buried her father.

Mary kederli bir şekilde annesini gömdü.

Mary sorrowfully buried her mother.

Mary kederli bir şekilde oğlunu gömdü.

Mary sorrowfully buried her son.

Mary kederli bir şekilde kızını gömdü.

Mary sorrowfully buried her daughter.

Tom parasını arka bahçesinde bir yere gömdü.

Tom buried his money somewhere in his backyard.

Tom her zaman burnunu bir kitapta gömdü.

Tom always has his nose buried in a book.

Mary yüzünü ellerinin içine gömdü ve kontrolsüzce ağladı.

Mary buried her face in her hands and sobbed uncontrollably.

Sami, Leyla'nın cesedini ormana götürdü ve orada gömdü.

Sami drove Layla's body to the woods and buried it there.

- Ringa balığı salatasını gömdü.
- Ringa balığı salatasını mideye indirdi.

- He devoured the herring salad.
- He shoveled down the herring salad.
- He gobbled down the herring salad.

- O, biricik oğlunu gömdü.
- O, tek oğlunu toprağa verdi.

She has buried her only son.

- Tom kitap okumanın cılkını çıkardı.
- Tom kafasını kitaplara gömdü.

- Tom went on a book binge.
- Tom went on a binge of reading books.

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.

After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.

Tom büyükbabasının ona verdiği altın sikkeleri arka bahçesine gömdü.

Tom buried the gold coins his grandfather had given him in his backyard.

- Tom tüm çocuklarından uzun yaşadı.
- Tom bütün çocuklarını gömdü.

Tom outlived all of his children.

Küçük köpek bir çukur kazdı ve yiyeceğini onun içine gömdü.

The small dog dug a hole and buried his food in it.

Sabah, Vasilissa toprağa derin bir çukur kazdı ve kafatasını gömdü.

In the morning, Vasilissa dug a deep hole in the ground and buried the skull.