Translation of "Meraklı" in English

O meraklı meraklı ona baktı.

She looked quizzically at him.

Meraklı mısın?

Are you curious?

Bu meraklı.

This is curious.

Meraklı değilim.

- I am not curious.
- I'm not curious.

Tom meraklı.

- Tom is nosey.
- Tom is nosy.

Meraklı görünüyorsun.

You look curious.

- Meraklı değil misin?
- Meraklı değil misiniz?

Aren't you curious?

Meraklı olmayı bırak.

- Stop meddling.
- Stop being nosy.

O, çok meraklı.

- She's very curious.
- You're very curious.

O çok meraklı.

- He's very curious.
- You're very curious.

Meraklı olabileceğini düşündüm.

- I thought you might be curious.
- I thought that you might be curious.

Tom meraklı oldu.

Tom became curious.

Tom kesinlikle meraklı.

Tom is sure curious.

Tom çok meraklı.

Tom is too nosy.

Tom meraklı görünüyor.

Tom looks curious.

Tom şimdi meraklı.

Tom is curious now.

Tom meraklı olabilir.

- Tom may be curious.
- Tom might be curious.

Tom meraklı olmalı.

- Tom must be curious.
- Tom has to be curious.

Bence Tom meraklı.

- I think Tom is curious.
- I think that Tom is curious.

Tom meraklı olacak.

Tom will be curious.

Tom meraklı görünüyordu.

Tom seemed to be curious.

Meraklı olduklarını söylediler.

- They said they were curious.
- They said that they were curious.

Çok meraklı olmaktan vazgeç.

Stop being so curious.

Ne kadar çok meraklı!

- How strange!
- How very curious!

Bu çocuk çok meraklı.

The child was full of curiosity.

Bu beni meraklı yapıyor.

It makes me curious.

O kadar meraklı olma.

- Don't be so nosy!
- Don't be so nosy.

Meraklı olduğumu kabul etmeliyim.

- I have to admit I'm curious.
- I have to admit that I'm curious.

Tom makul biçimde meraklı.

Tom is understandably curious.

Ben meraklı olmak istemedim.

I didn't mean to be nosy.

Tom kendine meraklı diyor.

Tom calls himself a hobbyist.

Tom'un meraklı olacağına eminim.

I'm sure Tom will be curious.

Tom muhtemelen meraklı olacak.

Tom will probably be curious.

Tom çok meraklı değildi.

Tom wasn't very curious.

Tom meraklı olduğunu söyledi.

- Tom said he's curious.
- Tom said that he's curious.

Tom meraklı gibi görünüyordu.

Tom looked like he was curious.

Tom meraklı gibi görünüyor.

Tom looks like he's curious.

Sanırım Tom biraz meraklı.

- I think Tom is somewhat curious.
- I think that Tom is somewhat curious.

Tom meraklı olacağımı biliyordu.

Tom knew that I'd be curious.

Tom meraklı olduğumu biliyordu.

- Tom knew that I was curious.
- Tom knew I was curious.

Bence Tom çok meraklı.

- I think Tom is very curious.
- I think that Tom is very curious.

Tom'un meraklı olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom was curious.
- I don't think that Tom was curious.

Tom kadar meraklı görünmüyorsun.

You don't seem to be as curious as Tom seems to be.

Tom meraklı, değil mi?

- Tom is nosy, isn't he?
- Tom is nosey, isn't he?

- Tom Mary'nin meraklı olduğunu söyledi.
- Tom, Mary'nin meraklı olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is curious.
- Tom said that Mary is curious.

O, ne hakkında çok meraklı?

What is she so curious about?

Onun hakkında meraklı değil misin?

Aren't you curious about it?

Çocuğum her şeyi bilmeye meraklı.

My child is curious to know everything.

Yarın gelmeye çok meraklı değil.

He is not very keen on coming tomorrow.

Haydi Tom. Meraklı değil misin?

Come on, Tom, aren't you curious?

Hatta biraz meraklı değil misin?

Aren't you even a little curious?

Tom ne hakkında çok meraklı?

What's Tom so curious about?

Tom her şey hakkında meraklı.

Tom is curious about everything.

Tom'un bazı meraklı komşuları var.

Tom has some nosy neighbors.

Tom, Mary'ye meraklı olduğunu söyledi.

Tom told Mary that he was curious.

Tom Mary'nin meraklı olmadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't curious.
- Tom said that Mary wasn't curious.

Tom Mary'nin meraklı olduğunu söyledi.

- Tom said Mary was curious.
- Tom said that Mary was curious.

Tom bunun hakkında meraklı görünüyor.

Tom seems to be curious about that.

Tom bana meraklı olduğunu söyledi.

- Tom told me that he was curious.
- Tom told me he was curious.

Tom biraz meraklı gibi görünüyordu.

Tom seemed to be somewhat curious.

Tom çok meraklı olduğunu söyledi.

Tom said that he was very curious.

Tom gerçekten meraklı olduğunu söyledi.

Tom said that he was really curious.

Tom'un komşusu meraklı Melahat gibi.

Tom's neighbour is a bit of a curtain twitcher.

Ve meraklı bir şekilde dışarı çıkıyordu.

And she'd come out and be very curious.

Çok meraklı bir adamsın, değil mi?

You're a very curious guy, aren't you?

Tom'un meraklı olup olmadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom is curious.
- I wonder whether Tom is curious.
- I wonder whether or not Tom is curious.
- I wonder whether Tom is curious or not.

Tom Mary'ye çok meraklı olmamasını söylemeli.

Tom should tell Mary not to be so nosy.

Tom, Mary'ye çok meraklı olmamasını söyledi.

Tom told Mary not to be so nosy.

Tom bunun hakkında meraklı olduğunu söyledi.

- Tom said he was curious about that.
- Tom said that he was curious about that.

Tom eskiden olduğu kadar meraklı değil.

Tom isn't as curious as he used to be.

Tom, Mary'nin göründüğü kadar meraklı gözükmüyor.

Tom doesn't seem to be as nosy as Mary seems to be.

Tom meraklı değildi ama Mary meraklıydı.

Tom wasn't curious, but Mary was.

Tom Mary'nin göründüğü kadar meraklı görünmüyordu.

Tom didn't seem to be as curious as Mary seemed to be.

O asla şehir hakkında tekrar meraklı olmazdı.

Never again would she be curious about the city.

Kızım iletişim kuran ve meraklı bir kızdır.

My daughter is a communicative and inquisitive girl.

Meg Japonya hakkında her şeyi bilmeye meraklı.

Meg is curious to know everything about Japan.

Onların her ikisi de son derece meraklı.

They're awfully nosy.

Tom Mary'nin bunun hakkında meraklı olduğunu söyledi.

- Tom said Mary was curious about that.
- Tom said that Mary was curious about that.

Tom bana Mary'nin meraklı olacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary would be curious.
- Tom told me he thought Mary would be curious.
- Tom told me he thought that Mary would be curious.
- Tom told me that he thought that Mary would be curious.

Tom bana Mary'nin meraklı olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary was nosy.
- Tom told me he thought Mary was nosy.
- Tom told me he thought that Mary was nosy.
- Tom told me that he thought that Mary was nosy.

Tom gerçekten bunun hakkında meraklı gibi görünüyor.

Tom seems to be really curious about that.

O dönemde meraklı cesur bir adam ortaya çıktı

A curious brave man appeared at that time

Ne kadar çok çalışırsan o kadar meraklı olursun.

The more you study, the more curious you will become.

- Merak bile etmiyor musun?
- Meraklı bile değil misin?

Aren't you even curious?

Tom'un neden bu kadar meraklı olduğunu merak ediyorum.

I wonder why Tom is so curious.

- Tom'un meraklı olup olmayacağından şüpheliyim.
- Tom'un merak edeceğini sanmıyorum.

I doubt if Tom will be curious.