Translation of "Maaşıyla" in English

Maaşıyla zengin olmayacak.

He won't get fat on his salary.

Tom maaşıyla güçlükle geçinebiliyor.

Tom can hardly support himself on his salary.

Dedem emekli maaşıyla geçiniyor.

My grandfather is living on a pension.

O, emeklilik maaşıyla yaşamak zorunda.

She has to live on the pension.

Küçük emeklilik maaşıyla yaşamak, onun için zordur.

It's hard for him to live on his small pension.

Aile onun küçük maaşıyla yaşamak zorunda kalır.

The family is forced to live on his little salary.

Onun küçük bir emeklilik maaşıyla yaşaması zordu.

It was hard for him to live on his small pension.

Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.

Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.

Tom'un, Mary'nin ondan satın almasını istediği her şeyi maaşıyla almaya gücü yetmez.

Tom can't afford all the stuff Mary wants him to buy on his salary.