Translation of "Mücadelesi" in English

O, Tom'un mücadelesi.

It's Tom's fight.

İşlerinde kalma mücadelesi veriyorlar.

They are struggling to survive in business.

Sami hayat mücadelesi veriyordu.

Sami was fighting for his life.

Ve deneyip çözme mücadelesi vardı.

and the challenge to try and figure it out.

Her nesil bu özgürlük mücadelesi için çağrılacak.

Every generation is called to this freedom struggle.

Tom'un Mary ile büyük bir mücadelesi vardı.

Tom had a big fight with Mary.

Sendika patronları ücret zammı dondurma mücadelesi veriyorlar.

The union bosses are fighting the freeze on wage hikes.

Eğer günümüzün mücadelesi hakkında bir hikâye anlatmak istesem

You know, if I want to tell the story of modern-day struggle,

- Sami hayatı için savaşıyordu.
- Sami hayat mücadelesi veriyordu.

Sami was fighting for his life.

Boksör şampiyonluk mücadelesi için kilo vermek zorunda kaldı.

The boxer had to lose weight for the championship fight.

Bu, hayatta kalma mücadelesi verenler için iyi bir şey

That's a good thing for us as survivors,

- Tom yaşam savaşı veriyor.
- Tom hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Tom is fighting to survive.

Bu savaş, bir yaşam ya da ölüm mücadelesi gibi görünüyordu.

That fight seemed like a life-or-death struggle.