Translation of "Kazanamadığını" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kazanamadığını" in a sentence and their english translations:

Tom, kazanamadığını söyledi.

Tom said that he wasn't able to win.

Tom'un kazanamadığını bildiğini sanıyordum.

- I thought you knew Tom couldn't win.
- I thought that you knew Tom couldn't win.

Tom bana kazanamadığını söyledi.

Tom told me you weren't able to win.

Tom kazanamadığını düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought he couldn't win.
- Tom said that he thought he couldn't win.
- Tom said that he thought that he couldn't win.

Hepimiz Tom'un kazanamadığını biliyoruz.

- We all know that Tom didn't win.
- We all know Tom didn't win.

Mary'nin kazanamadığını Tom'dan duydum.

I heard from Tom that Mary didn't win.

Tom Mary'nin kazanamadığını söyledi.

- Tom said Mary couldn't win.
- Tom said that Mary couldn't win.

Tom, Mary'nin kazanamadığını biliyordu.

Tom knew Mary couldn't win.

- Tom bana neden kazanamadığını söyledi.
- Tom niye kazanamadığını bana anlattı.

Tom told me why he didn't win.

Tom'un kazanabilip kazanamadığını merak ediyorum.

I wonder if Tom was able to win.

Tom, Mary'ye nedeni kazanamadığını söyledi.

Tom told Mary why he wasn't able to win.

Tom, Mary'nin kazanamadığını bildiğini söyledi.

- Tom said he knew that Mary couldn't win.
- Tom said that he knew Mary couldn't win.
- Tom said that he knew that Mary couldn't win.

Tom Mary'nin kazanamadığını düşünmüş olmalı.

- Tom must've thought Mary couldn't win.
- Tom must have thought Mary couldn't win.

Tom, Mary'nin muhtemelen kazanamadığını biliyordu.

Tom knew Mary probably couldn't win.

Tom, Mary'ye John'un kazanamadığını söyledi.

Tom told Mary that John didn't win.

Tom Mary'nin neden kazanamadığını bildiğini söyledi.

- Tom said he knew why Mary couldn't win.
- Tom said that he knew why Mary couldn't win.