Translation of "Katlanamıyor" in English

0.009 sec.

Examples of using "Katlanamıyor" in a sentence and their english translations:

Tom, Mary'ye katlanamıyor.

Tom can't stand Mary.

Mayuko yalnız yaşamaya katlanamıyor.

Mayuko can't bear living alone.

Tom Mary'ye bakmaya katlanamıyor.

Tom can't bear to look at Mary.

O, kocasının yaptıklarına katlanamıyor.

She cannot stand what her husband does.

Tom Mary'yi severdi. Artık ona katlanamıyor.

Tom used to love Mary. Now he can't stand her.

Tom Mary'nin sızlanmalarına daha fazla katlanamıyor.

Tom can't put up with Mary's whining any longer.

Tom Mary'ye katlanamıyor ve o bunu biliyor.

Tom can't stand Mary and she knows it.

Tom Mary'yi severdi, ama şimdi ona katlanamıyor.

Tom used to like Mary, but now he can't stand her.

- Tom özellikle sana katlanamıyor.
- Tom sana hiç dayanamıyor.

Tom doesn't like you very much either.

- Mary Tom'un patronuna katlanamıyor, çünkü o erkek bir şovenist domuz.
- Meryem Tom'un patronuna katlanamıyor, çünkü o erkek şovenisti bir domuz.

Mary can't stand Tom's boss, because he's a male chauvinist pig.