Translation of "Biliyor" in Korean

0.007 sec.

Examples of using "Biliyor" in a sentence and their korean translations:

Ama biliyor musun?

하지만 그거 아시나요?

Ama Facebook biliyor.

페이스북은 알죠.

Hatta biliyor musunuz?

이렇게 하죠.

Ne öğrendim biliyor musunuz?

제가 무엇을 배웠을까요?

Ve katil doğmadıklarını biliyor.

타고난 살인자는 아니란 걸 알게 됐죠

Bu hissi biliyor muyum?

저도 그 기분을 잘 알죠.

Sosisin lezzetli olduğunu biliyor

그는 소시지가 굉장히 맛있다는 것을 알지요.

Insanları aradığını biliyor muydunuz?

경기력만 보고 선수를 뽑지 않습니다.

Ve biliyor musunuz işe yaradı.

하지만, 여러분도 아실 수 있듯, 어머니의 계획은 이루어졌죠.

Uzaktan ne hacklenemez biliyor musunuz?

해킹되지 않는 게 뭔지 아세요?

Onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?

제가 뭐라고 했는지 아세요?

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

‎암컷은 길을 외우고 있죠

Ama biliyor musunuz, aslında "şoförlük"

그런데 여러분 혹시 '운전원'이 실제로 미국 50개 주 중 29개에서

Ne cevap verdi biliyor musunuz?

그녀가 뭐라 대답했는지 아세요?

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

왜 여러분이 하는 일에 그들이 투자를 해야만 하나요?

En iyi arkadaşınız bunu biliyor mu?

여러분의 가장 친한 친구는 아나요?

En iyi teşvik nedir biliyor musunuz?

하지만 최고의 장려책이 뭔지 아세요?

Sadece %1'inin merkeze indiğini biliyor muydunuz?

협곡 아래로 내려간다는 걸 알고 계시나요?

Ama biliyor musunuz? Keşfetmediğimiz bazı yollar vardı.

그런데 아시나요? 우리가 탐험하지 못한 길들이 있었습니다

Ama dişi lider yakında su olduğunu biliyor.

‎우두머리 암컷은 ‎근처에 물이 있음을 압니다

çünkü UV ışınlarının güvenli olmadığını herkes biliyor.

모두들 자외선이 안전하지 않다는 걸 아니까요

Demem o ki bu insanlar ne yaptığını biliyor.

이들은 본인들이 뭘 하고 있는지 알고 있었던 거죠.

MP: Biliyor musunuz, bu hafta Simone'a diyordum ki

MP: 이번주에 제가 시몬에게 말했어요

Yorgunluktan çatlamak üzere. Ama biliyor ki dişi yakında.

‎수컷은 탈진 직전입니다 ‎하지만 암컷이 가까이 있어요

Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.

‎그런데 문제가 있군요 ‎쿠퍼매들이 이들을 노리는 겁니다

Dedim ki "Biliyor musun eve gitmenize izin vereceğim,

제가 그랬어요. "그거 아세요? 전 집에 돌아가시라고 할 건데요

Ben biliyorum, onlar biliyor. Bunu niye gereksiz yere uzatayım?

나도 알고 다들 아는 사실인데 왜 굳이 질질 끌고 있지?

Kendi ortamında avlanmayı ve üstün olmayı çok iyi biliyor. Ne isterse yapar kısacası.

오랑우탄은 사냥법과 지배법을 정확히 알고 있어요 하고 싶은 대로 얼마든 할 수 있죠