Translation of "Kıtanın" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kıtanın" in a sentence and their english translations:

Bu kıtanın batmasına izin verdik.

We have let this continent flounder.

Kıtanın içerisinde parçalanan kısımlara ise biz levha diyoruz

we call the parts that are shattered in the continent

Evet, kıtanın modern tarihi başladı burada 1492'de.

Yes, the continent’s modern history began here in 1492.

Hiç kimse adanın tamamı değildir. Herkes kıtanın bir parçasıdır.

No man is an island, entire of itself; every man is a piece of the continent.

Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.

Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.

Asya'da, başta kıtanın güney bölümündekiler olmak üzere 500 milyondan fazla insan yetersiz beslenmeden muzdariptir.

In Asia, more than 500 million people, primarily in the southern part of the continent, are suffering from malnutrition.

- “Amerika'nın başkentini biliyor musun?” — “Kıtaların başkentinin olduğunu bilmiyordum.”
- “Amerika'nın başkentini ne, biliyor musun?” — “Kıtanın başkenti mi olurmuş?”

"Do you know what the capital of America is?" "I didn't know that a continent had a capital."