Translation of "Kızıl" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kızıl" in a sentence and their english translations:

Kızıl saçlıyım.

- I am a redhead.
- I'm a redhead.

Kuşlar kızıl

The birds are red.

Gökyüzü kızıl.

The sky is red.

- Mars, kızıl gezegendir.
- Merih, kızıl gezegendir.

Mars is the Red Planet.

- Benim kızıl saçım var.
- Kızıl saçlarım var.

I have red hair.

Saçımı kızıl boyadım.

I dyed my hair red.

Mars, Kızıl Gezegen'dir.

Mars is "the Red Planet".

Mars, kızıl gezegendir.

Mars is the Red Planet.

Kızıl kahverengiye bak!

Look, a mahogany!

Kızıl saçlıları beğeniyorum.

I like redheads.

- Kız arkadaşım kızıl saçlıdır.
- Kız arkadaşım kızıl saçlı.

My girlfriend is red-haired.

Kızıl Haç'a katkıda bulundu.

She contributed to the Red Cross.

Tom kızıl saçlıları seviyor.

Tom likes redheads.

Kızıl Haç'a para bağışladılar.

They contributed money to the Red Cross.

Tom'un kızıl saçı yok.

Tom doesn't have red hair.

O, Kızıl Haç'a katıldı.

She joined the Red Cross.

Tom kızıl saçlı biridir.

Tom is the one with red hair.

Benim kızıl saçım yok.

I don't have red hair.

Kaleyi kızıl derililere terk etti.

They abandoned the fort to the Indians.

Ben kızıl saçlı olmaktan hoşlanırım.

I like to be a redhead.

Kızıl Gezegen Mars, dördüncü gezegendir.

Mars, the red planet, is the fourth planet.

Tom kızıl saçlı, değil mi?

Tom is a redhead, isn't he?

Tom'un kızıl saçları olduğunu düşündüm.

- I thought Tom had red hair.
- I thought that Tom had red hair.

Onlar Kızıl Haç'a para bağışladılar.

They donated money to the Red Cross.

Onun kızıl saçı ve çilleri var.

He has red hair and freckles.

O, Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun bir üyesiydi.

She was a member of the Red Army Faction.

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.

Look at the reddish skies, the night is falling down.

John kızıl saçlı bir kadını öptü.

John kissed any woman with red hair.

Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun?

Do you know any redheads?

Sen hiç kızıl nehir gördün mü?

Have you ever seen a red river?

Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti.

The settlers accepted the Indians' help.

1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.

By the summer of 1920, the Red Scare was over.

Tom'un saçı kızıl değil, değil mi?

Tom's hair isn't red, is it?

Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor.

Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.

Tom kel kalmadan önce kızıl saçları vardı.

Tom had red hair before he went bald.

Duyduğum kadarıyla, beyaz gözleri ve kızıl saçları vardı.

I had heard their eyes were white, their hair was red.

Kızıl Haç kurbanlara yiyecek ve tıbbi malzemeler dağıttı.

The Red Cross dispensed food and medical supplies to the victims.

Kızıl Haç gecikme olmadan felaket kurbanlarına yardım sağlıyor.

The Red Cross gets help to disaster victims without delay.

Kızıl Haç afet bölgelerine sürekli olarak gıda sağlar.

The Red Cross constantly supplies food to the disaster areas.

İkimizin sarı saçı varken kızımızın kızıl saçı var.

Our daughter has red hair while both of us have blonde hair.

Tom bana kızıl saçlı kızın kim olduğunu sordu.

Tom asked me who the girl with red hair was.

Kızıl ardıçkuşlarının alıç için açık bir tercihi var

Redwings have a clear preference for haws.

Anne'in kızıl saçları ve ateşli bir öfkesi vardı.

Anne had red hair and a fiery temper.

Ne Tom'un ne de Mary'nin kızıl saçı var.

Neither Tom nor Mary has red hair.

Tom Kızıl Haç'a anonim olarak büyük miktarda para bağışladı.

Tom anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.

Kızıl Kmerler çelişkili eylemlerini meşrulaştırmak için genellikle meseller kullanır.

The Khmer Rouge often used parables to justify their contradictory actions.

Peki ya sürpriz saldırıların ustası, kızıl bir ninja ne yapacak?

But what about a ginger ninja, a master of the surprise attack?

Üç sevgilim vardı: ilki sarışın, ikincisi esmer, üçüncüsü kızıl saçlıydı.

I had three girlfriends: the first was a blonde, the second a brunette, and the third a redhead.

Sambo, Sovyet Kızıl Ordu tarafından yaratılmış bir Rus dövüş sanatıdır.

Sambo is a Russian martial art created by the Soviet Red Army.

Tom depremden hayatta kalanlara yardım etmek için Kızıl haça para bağışladı.

Tom donated money to the Red Cross to help survivors of the earthquake.

Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.

Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.

NASA kızıl gezegeni birinin ziyaret etmesinin uygun olduğunu kanıtlayan yeterli bilgilere sahip olduğunu belirtti.

NASA says it has sufficient information to say that a human visit to the red planet is feasible.

Lady Gaga Sandy kasırgası mağdurlarına yardım etmek için Kızıl Haç'a bir milyon dolar verdi.

Lady Gaga gave $1 million to the Red Cross to help the victims of Hurricane Sandy.

Mars Global Surveyor Kasım 1996'da kızıl gezegene olan 10 aylık bir göreve başladı.

In November of 1996, Mars Global Surveyor began a 10 month mission to the Red Planet.

Eski Yunan edebiyatında Yedi Deniz; Ege, Adriyatik, Akdeniz, Kara, Kızıl ve Hazar denizleri ile Basra Körfezi idi.

In Greek literature, the Seven Seas were the Aegean, Adriatic, Mediterranean, Black, Red, and Caspian seas, and the Persian Gulf.

Orta Çağ Avrupa edebiyatında Yedi Deniz; Kuzey Denizi, Baltık, Atlantik, Akdeniz, Siyah, Kızıl ve Arap denizlerine işaret ediyordu.

In Medieval European literature, the Seven Seas referred to the North Sea, Baltic, Atlantic, Mediterranean, Black, Red, and Arabian seas.