Translation of "Inanıyorlardı" in English

0.002 sec.

Examples of using "Inanıyorlardı" in a sentence and their english translations:

Mücevherin felaket getireceğine inanıyorlardı.

They believed the jewel would bring disaster.

Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.

They believed that the earth was flat.

- Onlar ona inanıyordu.
- Buna inanıyorlardı.

They believed that.

Onun sıkıntıya sebep olabileceğine inanıyorlardı.

They believed it might lead to trouble.

Onun, Allah'ın yasalarını ihlal ettiğine inanıyorlardı.

They believed it violated the laws of God.

Dedektifler Tom'un yalnız hareket ettiğine inanıyorlardı.

Detectives believe Tom acted alone.

Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.

American generals believed they could win an easy victory.

Antik dönem Gnostikleri, maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı.

- The ancient Gnostics believed that this material world was inherently evil.
- The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.

Onlar her dört yılda bir büyük yarışmaların olması gerektiğine inanıyorlardı.

They believed it necessary to have great contests every four years.

Antik Yunanlar Güneşin tanrı Heleius tarafından sürülen dört beyaz at tarafından çekilen bir arabada gökyüzünü boydan boya geçtiğine inanıyorlardı.

The ancient Greeks believed that the Sun rode across the sky in a chariot drawn by four white horses driven by the god Heleius.