Translation of "Iştir" in English

0.014 sec.

Examples of using "Iştir" in a sentence and their english translations:

İş iştir.

- Business is business.
- Business is business!

O iştir.

- It's business.
- It's work.

Bu iştir.

- It's business.
- It's work.

Önemli olan iştir.

What's important is work.

İlişkiler zor iştir.

Relationships are hard work.

O zor iştir.

It's hard work.

Dikiş elle yapılan iştir.

Sewing is manual work.

İnternet ciddi bir iştir.

The Internet is serious business.

O, güzel bir iştir.

It's a beautiful job.

Savaş iğrenç bir iştir.

War is a loathsome business.

Kar kürümek zor iştir.

Shoveling snow is hard work.

O gerçek bir iştir.

She's a real piece of work.

Kazı yapmak zor iştir.

Digging is hard work.

İngilizce öğrenmek zor bir iştir.

Learning English is hard work.

Tabaklama kötü kokulu bir iştir.

Tanning is stinky work.

Siz insanların bütün düşündüğü iştir.

All you people think about is work.

Bu çok zor bir iştir.

- That's really difficult work.
- This is very difficult work.

Film yapımı heyecan verici bir iştir.

Movie making is an exciting job.

Bir çocuk yetiştirmek büyük bir iştir.

Raising a child is a big job.

Yabancı bir dil öğrenmek zor iştir.

Learning a foreign language is hard work.

O kesinlikle tam zamanlı bir iştir.

It's definitely a full-time job.

Bir dağa tırmanmak nefes kesen bir iştir.

Climbing a mountain is a breathtaking challenge.

Bir öğretmen olmak çok zor bir iştir.

Being a teacher is very hard work.

Bir işi yarım bırakmak yapılabilecek en kötü iştir.

Leaving something unfinished is the worst thing you can do.

Onun en çok ihtiyacı olan iyi bir iştir.

What he needs most is a good job.

Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.

Money lending is a profitable business in this country.

- Mizah ciddi bir iştir.
- Mizah ciddi bir iş.

Humor is serious business.

- Onu söylemeye hakkım vardı.
- Kazmak zor bir iştir.

I had the right to say that.

- Söze bakılmaz, işe bakılır.
- Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Actions speak louder than words.

Savaş bir iştir. Barış olmaması hiç de şaşırtıcı değil.

War is a business. It's no wonder there has never been peace.

- Sözde değil, özde.
- Lafta değil, icraatta.
- Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.

- Actions, not words.
- Deeds, not words.

- Beyzbol büyük bir iştir.
- Beyzbol büyük bir sektör.
- Beyzbol büyük bir endüstri.

Baseball is big business.