Translation of "İnternet" in English

0.007 sec.

Examples of using "İnternet" in a sentence and their english translations:

Internet bağlantısı,

an internet connection,

İnternet konuştu.

The Internet has spoken.

İnternet çalışmıyor.

The internet isn't working.

İnternet sınırsızdır.

The Internet is limitless.

İnternet lazım.

I need Internet.

- İnternet bağlantım yavaştır.
- İnternet bağlantım yavaş.

- My Internet connection is slow.
- My internet connection is slow.

- İnternet sağlayıcın hangisi?
- Hangi internet sağlayıcısını kullanıyorsun?

What ISP do you use?

İnternet nedir? Anlattık.

What is the Internet? We told.

Tom internet bağımlısıdır.

Tom is addicted to the Internet.

İnternet nasıl çalışır?

How does the Internet work?

İnternet çok yavaş.

Internet is very slow.

İnternet sitene gittim.

I went to your website.

İnternet bir labirent.

The Internet is a labyrinth.

İnternet erişimim yok.

I don't have Internet access.

İnternet tüpler dizisidir.

The Internet is a series of tubes.

İnternet sağlayıcın hangisi?

- What ISP do you use?
- What is your ISP?
- What's your ISP?

- Biraz internet etiği öğrenmelisin.
- Biraz internet ahlakı edinmelisin.

You should learn some netiquette.

Benim internet bağlantım kesildi.

My internet connection was cut off.

Ben banyoda internet kullanırım.

I use the internet in the bathroom.

İnternet ciddi bir iştir.

The Internet is serious business.

İnternet her şeyi değiştirdi.

The Internet changed everything.

Arkadaşlarımla internet üzerinde haberleşiyorum.

I communicate with my friends on the internet.

İnternet yoktu o zaman.

There was no internet back then.

İnternet sitenizi gerçekten seviyorum.

I really like your website.

İnternet şu anda kullanılamıyor.

The Internet is unavailable now.

Yerel internet kafe nerede?

Where is the local Internet café?

Bugün internet çok yavaş.

The Internet is so slow today.

Kablosuz internet şifren nedir?

What's your wifi password?

Neden internet siteni güncellemiyorsun?

Why don't you update your website?

Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.

He met his wife online.

İnternet üzerinden ödeyebilir miyim?

Can I pay online?

İnternet, işinizi nasıl değiştirdi?

How has the Internet changed your job?

İnternet yorumları genellikle aptalca.

Internet comments are generally idiotic.

İnternet bir vakit kaybıdır.

The internet is a waste of time.

İnternet radyosunu dinliyor musun?

Do you listen to Internet radio?

Biletimi internet üzerinden aldım.

I bought my ticket online.

Tom bir internet ünlüsü.

Tom is an Internet celebrity.

- İnternet'e ihtiyacım var.
- İnternet lazım.
- İnternete ihtiyacım var.
- Bana İnternet gerek.

I need Internet.

Bir internet topluluğuna üye misin?

Do you belong to an internet community?

Bu onun şahsi internet sitesidir.

That's his private website.

Tom internet üzerinden kurslar alıyor.

Tom takes online courses.

Tom hala çevirmeli internet kullanıyor.

Tom still uses dial-up Internet.

Tatoeba sadece bir internet sitesidir.

Tatoeba is just a website.

İnternet sayesinde birçok arkadaş edinebiliriz.

Through the Internet, we can make many friends.

İnternet bağlantım yeterince hızlı değil.

My Internet connection isn't fast enough.

Benim bir internet işim var.

I have an internet business.

Yavaş bir İnternet bağlantım var.

I have a slow Internet connection.

İnternet bağlantın ne kadar hızlı?

How fast is your internet connection?

En yakın internet kafe nerede?

Where is the nearest internet cafe?

İnternet ağındaki güvenilmez bilgilere inanmamalısın.

You mustn't swallow unreliable information that's on the Web.

İnternet senin kişisel ordun değildir.

The Internet is not your personal army.

İnternet böylesine inanılmaz bir gelişmedir.

The internet is such an incredible development.

İnternet üzerinden bağış kabul ediyoruz.

We accept online donations.

İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.

The Internet is an irresistible tsunami.

Birçok suç internet üzerinde gerçekleştirilebilir.

Many crimes can be carried out on the Internet.

Şu fotoğrafları internet sayfama koydum.

I put those photos on my webpage.

Bu internet sitesi işe yaramaz.

This website is useless.

Evde internet erişimin var mı?

Do you have internet access at home?

Şimdilik internet servis sağlayıcımdan memnunum.

For the time being, I'm happy with my internet service provider.

İnternet çağında aşk bulmak zordur.

Finding love in the Internet age is complicated.

İnternet, akılsız eğlence için harikadır.

The internet is great for mindless entertainment.

Tom, İnternet Explorer 11 kullanıyor.

Tom uses Internet Explorer 11.

İşimi internet bağlantısı olmadan yapamam.

I can't do my job without an internet connection.

Tom gerçek bir internet vatandaşı.

Tom is a true netizen.

Bugünlük bu kadar internet yeter.

That's enough Internet for today.

İnternet bağlantısı çok iyi değil.

The Internet connection is not very good.

- O, hızlı bir internet bağlantısına sahip.
- Onun hızlı bir internet bağlantısı var.

He has a fast internet connection.

Şansını internet sitelerinde denemeye karar verdi

She decided that she was going to give online dating a try.

Bir şey yaptım, internet sitemizde bulabilirsiniz.

you can find this on our website.

E-postalar, internet aktivitesi, telefon görüşmeleri,

Emails, internet activity, phone calls,

Ve bir İnternet sitesi üzerinden yayacaksınız.

And you will spread over a website.

Tatoeba diye bir internet sitesi var.

There is a website called Tatoeba.

O boş zamanını internet üzerinde geçiriyor.

He spends his free time on the internet.

İnternet bana popüler olma şansını verdi.

Internet gave me the chance to be popular.

İnternet paha biçilemez bir bilgi kaynağıdır.

The Internet is an invaluable source of information.

Benim Internet bağlantısı yavaş ve pahalı

My Internet connection is slow and expensive.

İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?

- Why is my Internet connection so slow?
- Why is my internet access so slow?

Birçok şirket çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir.

Many companies monitor their employees' internet activity.

İnternet artık onsuz yaşayamayacağımız bir şey.

The Internet is now something we can't live without.

Bu otelde bedava kablosuz internet var.

This hotel has free Wi-Fi.

İnternet sitesi için sana bağlantı vereceğim.

I'll give you the link to the website.

Tom'un hızlı bir internet bağlantısı var.

Tom has a fast internet connection.

Hiçbir İnternet sitesine gerçek adımı vermem.

I don't supply my real name to any Internet site.

İnternet siteni sık sık günceller misin?

Do you update your website often?

Erkekler kızlardan daha çok internet kullanmaktadır.

Boys use the Internet more than girls.

Tom İnternet bağlantısı olmadan işini yapamaz.

Tom can't do his job without an internet connection.

İnternet olmadan çeviri yapmayı hayal edemem.

I couldn't imagine translating without the internet.

İnternet olmadan dünyanın nasıl olacağını düşünün.

Imagine what the world would be like without the internet.

İnternet çağında, mektup yazanlar tuhaf sayılırlar.

- In the age of the Internet, people who write letters are considered odd.
- In the Internet age, people who write letters are regarded as being odd.

İnternet çağında, mektup yazanlar garip sayılırlar.

- In the age of the Internet, people who write letters are considered odd.
- In the Internet age, people who write letters are regarded as being odd.

Yan odadan internet çok iyi çekmiyor.

The Wi-Fi is weak in the next room.

İnternet erişimim neden bu kadar yavaş?

Why is my internet access so slow?

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

In China, the internet is tightly controlled.