Translation of "Iğrençtir" in English

Kahve iğrençtir.

The coffee is nasty.

Tom iğrençtir.

Tom is gross.

Bu ahlaken iğrençtir.

It's morally repugnant.

Sıçan bıyıkları iğrençtir.

Rat whiskers are gross.

Onun koyu makyajı iğrençtir.

Her thick makeup is disgusting.

Okul öğle yemekleri iğrençtir!

School lunches are disgusting!

Onun bu tutumu oldukça iğrençtir.

That attitude of his is quite disgusting.

Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir.

Death, in whatever form, is repulsive.

O, herkesin söylediği gibi kötü ve iğrençtir.

She's bad and nasty like everyone said.