Translation of "Yemekleri" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yemekleri" in a sentence and their english translations:

Akşam yemekleri balık

they're going to have fish for dinner,

Yemekleri yavaş yiyin.

Eat meals slowly.

Yumurta yemekleri pişirdik.

We cooked egg dishes.

Baharatlı yemekleri sevmiyorum.

I don't like spicy food.

Japon yemekleri yerim.

I eat Japanese food.

Buranın yemekleri enfes.

The food here is excellent.

Avrupa'nın Çin yemekleri, Çin'in Çin yemekleri gibi değildirler.

Europe's Chinese food is nothing like China's Chinese food.

- Hangi yemekleri pişirmekte iyisin?
- Hangi yemekleri pişirmekte iyisiniz?

What foods are you good at cooking?

Sıcak öğle yemekleri alabiliriz.

We can buy hot lunches.

O tüm yemekleri yapar.

She does all the cooking.

Okul öğle yemekleri iğrençtir!

School lunches are disgusting!

Kore yemekleri genellikle sıcaktır.

Korean food is generally very hot.

Alman yemekleri pahalı değil.

Food is cheap in Germany.

Lütfen bu yemekleri götürün.

Please take these dishes away.

Meksika yemekleri yiyerek yetiştirildim.

I was raised eating Mexican food.

Karım yemekleri iyi pişirir.

My wife cooks well.

Tom artan yemekleri yedi.

Tom ate the leftovers.

Meksika yemekleri benim favorim.

Mexican food is my favorite.

Leyla artan yemekleri yiyordu.

Layla was eating the leftovers.

Tayland yemekleri umurumda değil.

I don't care for Thai food.

Acı körili yemekleri sever.

He likes hot curry.

Annesinin yemekleri çok güzel.

Her mother is a very good cook.

Bu gece TV yemekleri yiyoruz.

We're having TV dinners tonight.

Uzun süredir Meksika yemekleri yemedim.

I haven't eaten Mexican food in a long time.

Vejetaryen yemekleri tavsiye edebilir misiniz?

Can you recommend any vegetarian dishes?

Onlar öğle yemekleri için sabırsızlar.

They are impatient for their lunch.

Yakında Japon yemekleri yemeğe alışacaksın.

- You'll soon get used to eating Japanese food.
- You will soon get used to eating Japanese food.

Japon yemekleri yemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

I look forward to eating Japanese food.

Tom genellikle Tay yemekleri yer.

Tom often eats Thai food.

Eve servis yemekleri mevcut olacak.

Take-out meals will be available.

Meksika yemekleri çok sık yemiyorum.

I don't eat Mexican food very often.

Sık sık Ege yemekleri yer.

He often eats Aegean food.

Bayan Brown Japon yemekleri yemeye alıştı.

Miss Brown has gotten used to eating Japanese food.

Fiyat listesi, oteldeki tüm yemekleri kapsar.

The rates cover all the meals at the hotel.

O, yemekten sonra masadan yemekleri temizlendi.

She cleared the dishes from the table after dinner.

Genel olarak, etsiz yemekleri tercih ederim.

In general, I prefer meatless meals.

Sen de vegan yemekleri yapar mısın?

Do you also do vegan dishes?

Ben hastayken yemekleri yapman büyük nezaketti.

It was very kind of you to make dishes while I was down.

Tayland ya da Çin yemekleri yiyebiliriz.

We can eat Thai or Chinese food.

Öğle yemeği için artan yemekleri yedim.

I ate leftovers for lunch.

Bu tarz yemekleri yemeye alışık değilim.

- I'm not accustomed to eating this kind of food.
- I'm not accustomed to eating this sort of food.

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.

My husband is an expert when it comes to cooking Chinese food.

Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.

I've never heard him complaining about his meals.

Onların denemek için birçok farklı yemekleri var.

They have many different dishes to try.

Suşi iyidir ama Tayland yemekleri daha iyidir.

Sushi is good, but Thai dishes are better.

Kore 'nin yemekleri genellikle çok baharatlı olur

Korean food is generally very spicy.

Bu gece dışarı çıkıp Çin yemekleri yiyelim.

Let's go out and eat Chinese food tonight.

Bunun yerine Çin yemekleri yemek ister misiniz?

Would you like to eat Chinese food instead?

- İyi Kore yemekleri olan herhangi bir restoran biliyor musunuz?
- Güzel Kore yemekleri olan bir restoran önerebilir misin?

Do you know any restaurants with good Korean food?

O restoranın yemekleri o kadar da iyi değildi.

The food at that restaurant wasn't all that great.

Bu Hint restoranı sadece vejetaryen yemekleri servis etmektedir.

This Indian restaurant only serves vegetarian food.

Güzel Kore yemekleri yapan bir restoran önerebilir misiniz?

Can you recommend a restaurant that has good Korean food?

- Dan artan yemekleri yedi.
- Dan yemek artıklarını yedi.

Dan ate the leftovers.

Tom Mary'den bazı artan yemekleri ısıtmasını rica etti.

Tom asked Mary to warm up some leftovers.

Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.

Tom heated up some leftovers for dinner.

Çin yemekleri Fransız yemeklerinden daha az lezzetli değildir.

Chinese food is no less delicious than French.

Tom, akşam yemeği için İtalyan yemekleri yemek istemiyor.

Tom doesn't want to eat Italian food for dinner.

Bütün kadınlar içinde, annem en iyi yemekleri yapıyor.

Of all the women, my mother cooks the best.

- Tom artan yemekleri yedi.
- Tom dünden kalanları yedi.

Tom ate leftovers.

- Karın iyi bir aşçı mı?
- Karının yemekleri güzel mi?

Is your wife a good cook?

Dünyanın dört bir yanında birçok insan baharatlı yemekleri sever.

Many people around the world love spicy food.

Biz gerçekten bütün bu insanlara biftek yemekleri almayacağız, değil mi?

We're not really going to buy all these people steak dinners, are we?

Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.

Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.

Mary'nin kocası geçmiş yıl dönümü yemekleri için onu lüks bir Fransız restoranına götürdü.

Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.