Translation of "Sıçan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Sıçan" in a sentence and their english translations:

Sıçan bıyıkları iğrençtir.

Rat whiskers are gross.

Bir sürü sıçan var.

There are a lot of rats.

Azimli sıçan duvarı deler.

Persistence pays off.

Şahin bir sıçan yakaladı.

The hawk caught a rat.

Tom metroda bir sıçan gördü.

Tom saw a rat in the subway.

Bir sıçan yolu koşarak geçti.

A rat ran across the road.

Kıstırılmış bir sıçan bir kediyi ısırır.

A cornered rat will bite a cat.

Az önce bir keseli sıçan gördüm.

I just saw an opossum.

Kedi ayrıldığı zaman sıçan dans eder.

When the cat leaves, the rat dances.

Tom caddeyi geçerken büyük bir sıçan gördü.

Tom saw a large rat run across the street.

O burgerde sıçan eti olmadığına emin misiniz?

Are you sure there isn't rat meat in that burger?

Başarılı bir şekilde mutfakta büyük bir sıçan yakaladı.

He's successfully caught the big rat in the kitchen.

Ve sıçan ile rakunların yemek parçaları için ettikleri mücadeleler vardı.

and there were rats and raccoons, like, fighting over scraps of food.

- Gemide bir sürü sıçan var.
- Gemide bir yığın fare var.

There are many rats on the ship.

Bugünün öğleden sonrası için yirmi sıçan karaciğeri aldığından emin ol.

Make sure you get twenty rat livers for this afternoon.

Bir sıçan uzun, sivri dişleri ve uzun bir kuyruğu olan küçük bir hayvandır.

A rat is a small animal with long, pointed teeth and a long tail.