Translation of "Içiyorum" in English

0.008 sec.

Examples of using "Içiyorum" in a sentence and their english translations:

İçiyorum.

I've been drinking.

Süt içiyorum.

- I am drinking milk.
- I'm drinking milk.

Kahve içiyorum.

- I am drinking coffee.
- I'm drinking coffee.

Suyu içiyorum.

- I drink the water.
- I'm drinking water.
- I drink water.

Yiyip içiyorum.

I eat and drink.

Sigara içiyorum.

I'm smoking a cigarette.

Ne içiyorum?

What am I drinking?

Çay içiyorum.

- I'm drinking tea.
- I drink tea.

Çorbamı içiyorum.

I eat my soup.

Su içiyorum.

I'm drinking water.

- Kahve içerim.
- Kahve içiyorum.
- Ben kahve içiyorum.

- I drink coffee.
- I am drinking coffee.
- I'm drinking the coffee.
- I'm drinking coffee.

- Çok fazla kahve içiyorum.
- Çok kahve içiyorum.

I'm drinking too much coffee.

- Unutmak için içiyorum.
- Efkâr dağıtmak için içiyorum.

I drink to forget.

Portakal suyu içiyorum.

I'm drinking orange juice.

Mutfakta su içiyorum.

I'm drinking water in the kitchen.

Ben kahve içiyorum.

I'm drinking the coffee.

Onun birasını içiyorum.

I am drinking his beer.

Ben sigara içiyorum.

- I'm a smoker.
- I'm smoking.
- I smoke.

Sıcak çikolata içiyorum.

- I'm drinking hot chocolate.
- I am drinking warm chocolate milk.

Çok fazla kahve içiyorum.

I've been drinking too much coffee.

Ben bir bira içiyorum.

I'm drinking a beer.

Bir kafede kahve içiyorum.

I am drinking coffee at a cafe.

Baharatla kaynatılmış şarap içiyorum.

- I'm drinking hot wine punch.
- I'm drinking mulled wine.

Son zamanlarda çok içiyorum.

I've been drinking a lot lately.

Bugün sıcak çikolata içiyorum.

Today I’m drinking hot chocolate.

Ben bir meşrubat içiyorum.

I drink a soft drink.

Ben meyve suyu içiyorum.

- I drink fruit juice.
- I'm drinking juice.

Yarım saattir bira içiyorum.

I have been drinking beer for half an hour.

Ben soğuk su içiyorum.

I'm drinking cold water.

Ben bir Küba purosu içiyorum.

- I am smoking a Cuban cigar.
- I'm smoking a Cuban cigar.

Susamış olduğum için su içiyorum.

I'm drinking water because I'm thirsty.

Ben sarhoş değilim, ama içiyorum.

I'm not drunk, but I've been drinking.

- Su içiyorum.
- Ben su içerim.

- I'm drinking water.
- I drink water.

Şu anda bir bira içiyorum.

I'm drinking a beer right now.

Belki de çok fazla içiyorum.

Maybe I drink too much.

- Şarap içiyorum.
- Ben şarap içerim.

I drink wine.

Saat 2.30'dan beri içiyorum.

I've been drinking since 2:30.

Muhtemelen çok fazla içki içiyorum.

I probably drink too much.

Neredeyse her sabah kahve içiyorum.

I drink coffee almost every morning.

Ben her gün bira içiyorum.

I drink beer every day.

Koca bir bardak kereviz suyu içiyorum

I drink a big glass of celery juice,

On dokuz yaşımdan beri sigara içiyorum.

I have been smoking since I was nineteen.

Ben de iki fincan çay içiyorum.

I also drink two cups of tea.

Neden bu ağrılı boğazla sigara içiyorum?

Why am I smoking with this sore throat?

- Ben bir bira içiyorum.
- Ben bira içerim.

- I'm drinking a beer.
- I drink beer.

Ben senin en mükemmel purolarından birini içiyorum.

I'm smoking one of your most excellent cigars.

Ben yiyecek yemiyorum. Ben sadece sıvı içiyorum.

I don't eat food. I only drink liquids.

Ben glutensiz bira içiyorum ama onu gerçekten beğenmiyorum.

I drink gluten-free beer, but I don't really like it.

Kahvaltı için bir şişe Coke içiyorum. O sağlıklı mı?

I drink a bottle of Coke for breakfast. Is that healthy?

Eskiden çok kola içerdim ama şimdi sadece su içiyorum.

I used to drink a lot of cola, but now I drink only water.

Bazen, sadece ellerim bir şey yapsın diye sigara içiyorum.

Sometimes I smoke just to give my hands something to do.

"Şarap içmiyorsun ha?" "Hayır, araba sürdüğüm için elma suyu içiyorum."

"You aren't drinking wine?" "No, I am driving, so I am drinking apple juice."

Tam yağlı süt midemi bozuyor, bu yüzden her zaman yarım yağlı süt içiyorum.

Whole milk upsets my stomach, so I always drink two-percent milk.

Ben siyah çayı kahveye tercih ederdim ama son zamanlarda ikisinden de çok miktarda içiyorum.

I used to prefer black tea to coffee, but recently I've been drinking a good amount of both.

Bütün doktorlar kahve içmemem gerektiğini söylüyorlar ama buna rağmen, sevdiğim arkadaşlarımla beraberken ara sıra birazcık içiyorum.

All the doctors say that I shouldn't drink coffee, but, despite that, I do have a bit now and then when I'm in good company.