Translation of "Içerim" in English

0.016 sec.

Examples of using "Içerim" in a sentence and their english translations:

Kahve içerim.

I drink coffee.

- Ben sigara içerim.
- Ben sigaralar içerim.

I smoke cigarettes.

Ne içki içerim ne de sigara içerim.

I neither drink nor smoke.

Sadece su içerim.

- I only drink water.
- Water is the only thing I drink.

Sabahleyin kahve içerim.

I drink coffee in the morning.

Çayı şekersiz içerim.

I drink tea without sugar.

Rahatlamak için içerim.

I drink to relax.

Votkamı sek içerim.

I take my vodka straight.

Çayımı şekersiz içerim.

I drink my tea without sugar.

Kahvemi siyah içerim.

I drink my coffee black.

Ben su içerim.

I drink water.

Ben bira içerim.

I drink beer.

Ben çok içerim.

- I drink a lot.
- I drink too much.

Ben biraz içerim.

I drink a little.

Oldukça çok içerim.

I drink quite a bit.

Sütlü kahve içerim.

I drink coffee with milk.

Çokça bira içerim.

I drink a lot of beer.

Nadiren kahve içerim.

I rarely drink coffee.

Bir kafede kahve içerim.

I drink coffee in a cafe.

Süt yerine kahve içerim.

I drink coffee instead of milk.

Ben onun birasını içerim.

- I drink his beer.
- I drink her beer.

Ben de çay içerim.

I drink tea, too.

Genellikle çok süt içerim.

I usually drink a lot of milk.

Akşamları nadiren kahve içerim.

I seldom drink coffee in the evening.

Ben nadiren kahve içerim.

I seldom drink coffee.

Genellikle şekersiz kahve içerim.

I usually drink coffee without sugar.

Ben nadiren bira içerim

I seldom drink beer.

Nadiren hazır kahve içerim.

I rarely drink instant coffee.

Ben çayımı şekersiz içerim.

I drink my tea without sugar.

Neredeyse her gün süt içerim.

I drink milk almost every day.

Her zaman kahvaltımla süt içerim.

I always drink milk with my breakfast.

Sadece içtiğim zaman sigara içerim.

I only smoke when I drink.

Akşam yemeğinden sonra kahve içerim.

I drink coffee after dinner.

Ben sadece kafeinsiz kahve içerim.

I only drink decaffeinated coffee.

Sadece sosyal olmak için içerim.

I only drink to be sociable.

Ben sık sık çay içerim.

I often drink tea.

Ben her gün şarap içerim.

I drink wine every day.

Ben çok fazla içki içerim!

I drink too much!

Sabahları hindistan cevizi suyu içerim.

I drink coconut water in the morning.

Sadece hafta sonlarında içki içerim.

I only drink on weekends.

- Su içiyorum.
- Ben su içerim.

- I'm drinking water.
- I drink water.

- Şarap içiyorum.
- Ben şarap içerim.

I drink wine.

Hazır kahve çok nadir içerim.

I very seldom drink instant coffee.

Ben hep soğuk su içerim.

I always drink cold water.

Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.

I usually have a glass of milk for breakfast.

Her gün kafeye gidip kahve içerim.

Every day I go to the café and have coffee.

Ben meyve yer ve su içerim.

I eat fruit and drink water.

Ben neredeyse her gün sigara içerim.

I smoke almost every day.

Ne içki içerim ne de sigara.

I don't drink or smoke.

Bir günde beş fincan kahve içerim.

I drink five cups of coffee a day.

Ben genellikle kahvemi süt ile içerim.

I usually drink my coffee with milk.

Ne sigara ne de içki içerim.

I neither smoke nor drink.

Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.

In the morning I usually drink coffee, in the evening I drink tea.

Ben sık sık kırmızı şarap içerim.

I often drink red wine.

Ben bira içmem. Fakat şarap içerim.

I don't drink beer. I do, however, drink wine.

Her gün üç fincan kahve içerim.

I drink three cups of coffee every day.

Her sabah bir bardak süt içerim.

I drink a glass of milk every morning.

- Kahve içerim.
- Kahve içiyorum.
- Ben kahve içiyorum.

- I drink coffee.
- I am drinking coffee.
- I'm drinking the coffee.
- I'm drinking coffee.

Sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.

I always drink two cups of coffee in the morning.

"Sigaran var mı?" "Hayır, sadece başkalarınınkileri içerim."

"Do you have a cigarette?" "No, I only smoke other people's."

Ben o kafede sık sık kahve içerim.

I often drink coffee at that cafe.

Sabahleyin her zaman bir fincan kahve içerim.

I always drink a cup of coffee in the morning.

Günde en az iki litre su içerim.

I drink at least two liters of water a day.

Ben her gün 1.7 litre su içerim.

I drink 1.7 liters of water each day.

- Ben bir bira içiyorum.
- Ben bira içerim.

- I'm drinking a beer.
- I drink beer.

Sabahları her zaman bir fincan kahve içerim.

I always drink a cup of coffee every morning.

Sabahleyin işe gitmeden önce genellikle kahve içerim.

I usually drink coffee in the morning before going to work.

Günde en az üç fincan kahve içerim.

I drink at least three cups of coffee a day.

Sabahları genellikle işe gitmeden önce kahve içerim.

I usually drink coffee in the morning before I go to work.

Günde en az üç litre su içerim.

I drink at least three liters of water a day.

Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.

Before going home, I have a few drinks to relax.

Kurabiyeleri ve şekerlemeleri alkole tercih ederim ama içerim.

I prefer cookies and candies to alcohol, but I do drink.

Ben akşam yemeğiyle birlikte genellikle yeşil çay içerim.

I usually drink green tea with dinner.

Günde üç ya da dört fincan kahve içerim.

I drink three or four cups of coffee a day.

Genellikle öğle yemeği ile iki fincan kahve içerim.

Usually I drink two cups of coffee with lunch.

Ben sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.

I always have two cups of coffee in the morning.

Pastaları ve şekerlemeleri alkole tercih ederim ama ben içerim.

I prefer cakes or candies to alcohol, but I do drink.

Ben her zaman uyumadan önce bir bardak süt içerim.

I always drink a glass of milk before going to sleep.

Çayı sevmiyorum, bu yüzden kahvaltı için genellikle kahve içerim.

I do not like tea, so I generally drink coffee for breakfast.

Yatmaya gitmeden önce her zaman bir bardak süt içerim.

I always drink a glass of milk before going to bed.

Ben bazen ofisimden kaçarım ve bir fincan kahve içerim.

I sometimes escape from my office and have a cup of coffee.

Normalde bir film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu defa şeker yiyeceğim.

Normally I eat popcorn and drink Coke when I watch a movie, but this time I'll eat candy.

Genellikle ben filmler izlediğimde patlamış mısır yerim ve kola içerim. Ama, bir daha ki sefere, ben şeker yiyeceğim.

Usually, when I watch movies, I eat popcorn and drink cola. But, next time, I'm going to eat candy.