Translation of "Hepimizin" in English

0.012 sec.

Examples of using "Hepimizin" in a sentence and their english translations:

Hepimizin öleceğimizi söylüyor.

It's saying we're all going to get killed.

Hepimizin sırları var.

We all have secrets.

Hepimizin kulakları var.

We've all got ears.

Hepimizin dikkati dağıldı.

We all got distracted.

Hepimizin sakinleşmesi gerekiyor.

We all need to calm down.

Hepimizin kurtarılmasını istiyorum.

We all want to be rescued.

Hepimizin siparişleri var.

We all have our orders.

Hepimizin sorunları var.

We all have problems.

Hepimizin aileleri var.

We all have families.

Hepimizin seçenekleri var.

We all have choices.

Hepimizin işi var.

We all have jobs.

Hepimizin kusurları var.

We all have our flaws.

Hepimizin sorumlulukları var.

We all have responsibilities.

Hepimizin sakinleşmesini öneririm.

I suggest we all calm down.

Hepimizin çocukları var.

We all have kids.

Hepimizin umudu vardı.

We all had hope.

Hepimizin pişmanlıkları var.

We all have regrets.

Hepimizin öldürülmemesi şaşırtıcı.

It's amazing that we all didn't get killed.

Hepimizin çocuklar var.

We all have children.

Hepimizin favorileri var.

We all have favorites.

- Hepimizin bir bedeli var.
- Hepimizin bir fiyatı var.

We all have a price.

- Hepimizin korkudan ödü bokuna karıştı.
- Hepimizin korkudan ödü patladı.

We were all scared shitless.

- Hepimizin kötü günleri oluyor.
- Hepimizin gününde olmadığı zamanlar vardır.

We all have our off days.

Biraz çabayla, hepimizin istediğimiz

But I believe, with a little ingenuity,

Hepimizin bir seçeneği var.

We all have a choice.

Kazancı hepimizin arasında paylaştık.

We shared the profit among us all.

Hepimizin birlikte çalışması gerekir.

We all need to work together.

Babam hepimizin en uzunudur.

My father is the tallest of us all.

Hepimizin ortak noktası nedir?

What do all have in common?

Tom hepimizin istediğine sahip.

Tom has what we all want.

Hepimizin karın ağrısı var.

We all have stomachaches.

Burada hepimizin işi bitti.

We're all done here.

Hepimizin yapacak işleri var.

We all have jobs to do.

Bu hepimizin istediği şey.

That's what we all want.

Hepimizin yalnız olduğunu umuyorum.

I hope we're all alone.

O hepimizin en kilolusudur.

He is the heaviest of us all.

Hepimizin ölmesi mi gerekiyor?

"We all gotta die right?

Hepimizin burada olduğunu anlıyorum.

I see we're all here.

Hepimizin kabul ettiğine eminim.

I'm sure we all agree.

O hepimizin düşündüğü şey.

That's what we all thought.

O hepimizin en iyisi.

He is the best of us all.

Bu hepimizin başına gelir.

That happens to all of us.

Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.

The earth is where we all live.

Hepimizin bir oyu var.

We all have one vote.

Hepimizin karanlık sırları vardır.

We all have dark secrets.

Hepimizin onu bildiğini düşünüyorum.

- I think we all know that.
- I think that we all know that.

Hepimizin başına bela getireceksin.

You're going to get us all in trouble.

John hepimizin en akıllısıdır.

John is the cleverest of us all.

hepimizin bağımlı olduğumuz telefonlar,

the phones that we are all so addicted to

Hepimizin ağzı açık kaldı.

We're all stunned.

Hepimizin farklı ödevleri vardı.

We all had different assignments.

Komik, hepimizin ishali var.

Funny, we all have diarrhea.

Hepimizin sevgiye ihtiyacı var.

We all need love.

Sanırım hepimizin kafası karışık.

I think we're all confused.

Hepimizin farklı güçleri var.

We all have different strengths.

- Hepimizin inişli çıkışlı dönemleri olmuştur.
- Hepimizin iyi ve kötü günleri vardır.

We all have our ups and downs.

hepimizin bir şeylere merakı var.

we all have curiosities.

Giymek zorunda kalmadıkları hepimizin girebileceği,

where sensitive people don't need superhero capes,

hepimizin bir bütün olduğunu hatırlatıyor--

reminding us we are all in this together --

Burada hepimizin bir rolü olabilir.

And we all can have a role to play here.

Kurallar hepimizin hazır olmasını gerektiriyor.

The rules require us all to be present.

Kız hepimizin paylaştığı korkuyla bağırdı.

The girl screamed with fear, which we all shared.

Hepimizin hâlâ burada olduğuna inanamıyorum.

I can't believe we're all still here.

Hepimizin biraz rahatlamaya ihtiyacı var.

We all need to lighten up a little.

Hepimizin aynı fikirde olmasından memnunum.

I'm glad we're all in agreement.

Bir gün hepimizin ölmesi gerekiyor.

All of us must die some day.

Hepimizin hassas olduğu konular var.

We're all vulnerable.

Hepimizin sonuçların farkında olduğunu düşünüyorum.

I think we're all aware of the consequences.

- Hepimiz açtık.
- Hepimizin karnı açtı.

We were all hungry.

Hepimizin bir şansı olduğunu düşünüyorum.

I think we all have a chance.

Bu hepimizin bildiği bir konu.

It's a subject we all know.

Hepimizin daha fazla yapması gerekiyor.

We all need to do more.

Bizim hepimizin kendi tuhaflıklarımız var.

We all have our own eccentricities.

Hepimizin öğrenecek çok şeyi var.

We all have a lot to learn.

Bence hepimizin ona ihtiyacı vardı.

I think we all needed that.

Hepimizin bunu yapması gerekiyor mu?

Do we all need to do that?

Hepimizin orada olması gerekiyor mu?

Is it necessary for all of us to be there?

O hepimizin saygı duyduğu adamdır.

He is the man whom we all respect.

Yalvarma hepimizin başa çıktığı bir gerçek.

Begging is a reality we all deal with.

Hepimizin ara sıra kötü günleri olur,

We all have a bad day now and then,

Hepimizin düştüğü bir mantık hatası var,

And, you know, there's a kind of logical fallacy that we all have

Bence hepimizin üç hayat desteği var.

I think that each of us has three life-support systems.

Bu hepimizin içinde olan bir şey.

It's within all of us.

Hepimizin bir dünyanın insanları olduğumuzu biliyoruz.

We know that we are all people of one world.

Hepimizin gelecekte yapılacak bir şeyi var.

Everyone of us has something to do in the future.

Hepimizin diğerlerine bahsetmek istemedikleri şeyler vardır.

We all have things we don't want to tell others about.

Sadece hepimizin katıldığından emin olmak istiyorum.

I just want to make sure we all agree.

Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.

I think there's something we're all missing.

Bu gece hepimizin planları olduğunu düşündüm.

- I thought we all had plans tonight.
- I thought that we all had plans tonight.

Bu hepimizin kendimize sorduğu bir soru.

That's a question we're all asking ourselves.

Şimdi hepimizin ihtiyacı olan bir plandır.

Now all we need is a plan.

Hepimizin biraz daha uykuya ihtiyacı var!

We all need more sleep!

Hepimizin kendimize aynı soruyu sormamız gerekiyor.

We must all ask ourselves the same question.

Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu.

Tom certainly made sure we all had a good time.

Tom hepimizin onunla gitmesinde ısrar etti.

Tom insisted that all of us go with him.

Artık hepimizin daha rahat uyuması gerekiyor.

We should all sleep easier now.