Translation of "Işi" in Arabic

0.012 sec.

Examples of using "Işi" in a sentence and their arabic translations:

İşi bitirelim.

دعنا ننهي الوظيفة.

Neyse, işi almadım.

على أي حال، لم أحصل على الدور.

Öğrenmek onun işi.

مهمتها هي التعلم.

Akrebin işi görüldü.

‫قُتل العقرب...‬

O, işi alamadı.

لم يستطع الحصول على الوظيفة.

İşi kolaylıkla yaptı.

قامت بالعمل بسهولة.

İşi yeni bitirdim.

لقد أنهيت العمل للتو.

Beynin işi daha kolaylaşır.

يسهل على العقل تتبعها.

Öğretme işi ilişki inşasıdır

ومهنة التدريس تتعلق ببناء العلاقات

...oselo işi ağırdan alıyor.

‫ينتظر الأصلوت في هدوء.‬

Ona, "Demircilik işi yapıyor,

وسألتها: "أنت تعملين في الحدادة، هل لديك مالٌ كافٍ لتوفيره؟

Onların işi odun kesmek.

عملهم هو قطع الأخشاب.

Az önce işi bitirdim.

لقد أنهيت عملي للتو.

İşi bırakmamın nedeni budur.

- لهذا تركت وظيفتي.
- هذا هو سبب تركي لوظيفتي.

Ben işi kontrol edeceğim.

أنا سوف أذهب لتفقد العمل

Bu işi yalnız yapamam.

- ليس بإمكاني القيام بهذا العمل بمفردي.
- لا أستطيع القيام بهذا العمل بمفردي.

Ciddi insanlar bu işi yaparlar,

يقوم الجادون بهذا العمل،

Ancak Romalıların işi daha bitmedi.

ولكن الرومان لم ينتهوا بعد

Amerika'da ne işi vardı ki

ماذا كان يفعل في أمريكا

Mars'ta pramit'in ne işi varki

ماذا يفعل البراميت على كوكب المريخ؟

Öğleye kadar bu işi bitirtmelisin.

يجب عليك أن تنهي هذا العمل قبل الظهر.

İşi bitirdikten sonra, yürüyüşe çıktım.

بعد أن أنهيت عملي، خرجت لأتنزه.

Tom bu işi bırakmamı istedi.

توم يريد مني أن أستقيل من هذه الوظيفة.

O, işi planlandığı gibi tamamladı.

قام بالعمل كما طُلب.

Onun işi benimkinden daha iyi.

عملها أفضل من عملي.

Seosamh'ın yapmadığı işi yapacak mısın?

هل ستقوم بالعمل الذي لم يقم به سيوسامه؟

Öncelikle işi bir çalışma sorunu değil

أولاً، صوّر العمل كتحدٍّ معرفي،

Sen kim oluyorsun da işi yürütebileceksin?”

من أنت بحق الجحيم لتجعل الأمر ينجح؟"

Kendi işi olan konser kemanistliğini bırakmış.

تراقبه و تعطيه نصائحها.

Gönüllü olarak yapıyor öğretmenler bu işi

يقوم المعلمون بذلك طواعية

Ya da bu işi fırsata çevirip

أو تحويل هذه الوظيفة إلى فرصة

“İmparatorun ordunun gerisinde ne işi var?

"ما هي الأعمال التي يمتلكها الإمبراطور في مؤخرة الجيش؟

Zavallı serflerin ağır işi yapma zamanı.

حان الوقت لكي يقوم الأقنان البائسون بالعمل الشاق.

Ben muhtemelen işi yarına kadar bitiremem.

ليس بمقدوري إنهاء العمل قبل حلول الغد.

Tom işi yapması için Mary'yi görevlendirdi.

توم عين ماري للقيام بهذه المهمة

- Bir yolunu bulacağız.
- Bu işi halledeceğiz.

سنحل المشكلة.

Bu işi bitirdikten sonra eve gidebilirsin.

يمكنك الذهاب للبيت بعد إنتهائك من هذا العمل.

Tom'un şu anda bir işi yok.

توم عاطل عن العمل حاليا.

Fadıl'ın hiç istikrarlı bir işi olmadı.

- لم يحصل فاضل أبدا على وظيفة مستقرّة.
- Fadel nunca pudo conseguir un trabajo estable.

Sami'nin o zaman bir işi yoktu.

لم يكن سامي يعمل آنذاك.

Gelecek nesillere fayda sağlayabilecek bir işi bitirmek.

وهي بإكمال العمل الذي قد يفيد أجيال المستقبل.

Hayalimdeki işi yaptığımı sizlere söylemekten müthiş gururluyum.

أنا فخورة جداً أن أقول أنني أشغل وظيفة أحلامي.

Peki Amerika'da ne işi vardı değil mi?

إذن ماذا كان يفعل في أمريكا؟

Fakat bir keresinde işi biraz fazla abartıp

ولكن بمجرد أن أبالغ في ذلك

Bir saatten daha az sürede işi bitirdim.

لقد أنهيت العمل في أقل من ساعة

Sanırım işi reddederek büyük bir hata yapıyor.

أظنّ أنّه يرتكب خطأ كبيرا في رفضه لهذا المنصب.

Onun işi kendi başına yaptığını düşünüyor musun?

هل تعتقد أنه قام بالعمل وحده؟

Üçüncü haftaya geldik. Üçüncü haftada işi zorlaştırdı.

جئنا للأسبوع الثالث. زادت الصعوبة في الأسبوع الثالث.

Müziğin islama uygun olmadığını ve fahişelerin işi olduğunu

قال أن الموسيقا ليست إسلامية وهي مهنة العاهرات،

Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?

هل من الصواب أن يحصل هذا الشخص على الوظيفة التي طالما تمنى الحصول عليها؟

Işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.

مع ارشادات الجراح ولكن كريستين هي التي تتولى زمام الأمور.

Eğer işi düzgün kotaramazsa eş değil, aş olur.

‫إن لم يُصب في نغمته،‬ ‫فسيكون وجبة لها لا شريكًا.‬

Peki bunu ters çevirip işi en öne alsak?

ولكن ماذا لو قلبناها رأسا على عقب وفكرنا بالمهمة أولًا؟

Çok fazla çalışıyorsun. Bir süre işi hafiften al.

انت تعمل بمشقة كبيرة . استرح لبعض الوقت .

Belki kendini incitmeden önce Tom'un işi bırakması gerekiyor.

ربما على توم التوقف قبل أن يؤذي نفسه.

Tom'un işi yaptırmak için kesinlikle yeterli zamanı var.

لا شك أن توم كان لديه وقت كاف لينجز العمل.

Ve yurt odamdan yaptığım işi çöküşte kapatmak zorunda kalmıştım

كان لدي عمل في غرفة المسكن واضطررت لإغلاقه في فترة الكساد،

Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.

‫إنسان الغاب.‬ ‫سبب استيقاظه ليلًا غامض.‬

Zamanla yarışan ülkeyi ilerletmek için çok işi var. Emirates

الكثير من العمل للنهوض بالبلاد سباقٌ مع الزمن على الامارات

Gerçekten de yapay zekâ çok sayıda rutin işi elimizden alıyor

وحقاً يأخذ الذكاء الاصطناعي الكثير من الوظائف الروتينية،

Peki bu kadar kuyruklu yıldızın oort bulutunda ne işi var?

فماذا يفعل هذا المذنب في سحابة أورت؟

Yapabildiğim her şeyin, yüksekokul, hukuk fakültesi ve sağlık adalet işi dahil

وهناك اعتراف في عائلتنا أن كل ما استطعت إنجازه في...

Ya da hayatımda hiç bilmediğim bir işi yapacağım ve televizyoncu olacağım.

أو سأقوم بعمل لم أكن أعرفه أبداً في حياتي وسأكون مُعِداً.

Ama ilaçlara zarar veren o değil. Bu muhtemelen bir maymunun işi.

‫ولكنها لم تعبث بهذه الأدوية.‬ ‫على الأرجح أن قرداً فعل ذلك.‬

Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.

من الواضح أن هذا لا يمكن أن يكون عمل شخص واحد. لهذا فإن تتويبا مشروع تعاوني.

- Onun altında çalışmaktansa istifa ederim.
- Onun emri altında çalışmaktansa işi bırakmayı tercih ederim.

أفضل أن أستقيل بدلا من أن أعمل تحت إدارته.

, personel işi ve idaresi içindi . 1797'de kısa bir süre İtalya Ordusu'nun komutasını devraldığında,

وليس قيادة الجيش ، كما كان يعلم جيدًا. عندما ورث قيادة الجيش الإيطالي لفترة وجيزة عام 1797 ،

Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.

عمل كل إنسان، سواءً كان الأدب أو الموسيقى أو الصور أو العِمَارة أو أي شيء آخر، هو دائمًا صورة لنفسه.