Translation of "Aileleri" in English

0.003 sec.

Examples of using "Aileleri" in a sentence and their english translations:

Aileleri var.

They have families.

Diğer aileleri aradım.

I've called the other parents.

Hepimizin aileleri var.

We all have families.

Geniş aileleri imdada yetişiyor.

Extended family to the rescue.

Onların besleyecek aileleri var.

They have families to feed.

Devrim birçok aileleri böldü.

The revolution divided many families.

aileleri arasında köprü olmaya çabalarken

from trying to bridge the gaps

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

Rising drug costs are pushing families into homelessness,

Aileleri onurlandırıldı ve vergi ödemiyorlar.

Their parents are honoured, and pay no taxes.

Çiftçilerin çoğunun büyük aileleri vardı.

Most of the farmers had large families.

Bu çocuklar aileleri tarafından ihmal edildi.

These children are neglected by their parents.

Ama, onların aileleri nasıl diye hiç düşünmüyordum.

However, I never thought about what their families were like.

Onlar aileleri ile birlikte Kyoto manzaralarını gördü.

They saw the sights of Kyoto with their family.

Aileleri ile ilgili asla bir şey söylemiyorlar.

They never say anything about their family.

Tom'un aileleri kiliseye gitmiyor ama o gidiyor.

Tom's parents don't go to church, but he does.

Uzay kolonilerinde yetkililer daha büyük aileleri teşvik etti.

Authorities in space colonies encouraged larger families.

Sadece kendileri ve aileleri için daha iyi bir hayat istiyorlar.

They just want a better life for themselves and their families.

Aileleri ile vakit geçirmek için vakitleri var veya hobilerinden zevk alıyorlar.

They have time to spend with their families or to enjoy their hobbies.

Tom ve Mary'nin çocuklarının hepsi şimdi büyüdü ve kendi aileleri var.

Tom and Mary's kids have all now grown up and have families of their own.

Senin yaşında birçok genç insan çoktan çalışıyorlar ve bir aileleri var.

A lot of young people your age are already working and have a family.

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.

- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.

The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows.