Translation of "Ilgilendi" in English

Tom ilgilendi.

Tom was interested.

Hemşire hastayla ilgilendi.

The nurse attended the patient.

O, çocukla ilgilendi.

She looked after the child.

O, hikayeyle ilgilendi.

He got interested in the story.

O, bebeğiyle ilgilendi.

She looked after her baby.

Tom onlarla ilgilendi.

Tom took care of them.

Tom onunla ilgilendi.

Tom took care of that.

Tom bebekle ilgilendi.

Tom looked after the baby.

O, hastayla ilgilendi.

She looked after the patient.

O bebekle ilgilendi.

He looked after the baby.

O onunla ilgilendi.

He was interested in her.

Tom durumla ilgilendi.

Tom took care of the situation.

Benimle kim ilgilendi?

Who cared about me?

Sami annesiyle ilgilendi.

Sami took care of his mother.

O, planla ilgilendi.

He showed interest in the plan.

Herkes hikaye ile ilgilendi.

Everybody was interested in the story.

Tezgahtar kız benimle ilgilendi.

The sales girl waited on me.

Polis kaza ile ilgilendi.

The policeman dealt with the accident.

Zavallı küçük kuşla ilgilendi.

She took care of the poor little bird.

Tom benimle oldukça ilgilendi.

Tom dealt fairly with me.

O, çocuğu ile ilgilendi.

He took care of her child.

O bununla ilgilendi mi?

Was he interested in it?

Tom dün çocuklarla ilgilendi.

Tom took care of the kids yesterday.

Tom gerçekten bununla ilgilendi.

Tom was really into that.

- Sami ilgilendi.
- Sami ilgiliydi.

Sami was interested.

İki hemşire hasta ile ilgilendi.

Two nurses attended to the patient.

Biz Boston'dayken Tom köpeğimizle ilgilendi.

Tom looked after our dog while we were in Boston.

Tom gençliğinde kokainle amatörce ilgilendi.

Tom dabbled in cocaine in his youth.

O, onunla kişisel olarak ilgilendi.

She gave it her personal attention.

- Bana meraklıydı.
- O benimle ilgilendi.

He was interested in me.

Tom ben uzaktayken köpeğimle ilgilendi.

Tom took care of my dog while I was away.

Tom sanat tarihi ile ilgilendi.

Tom got interested in art history.

O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.

He took care of the business after his father's death.

- Tom ateşe baktı.
- Tom ateşle ilgilendi.

Tom tended to the fire.

- O, planla ilgilendi.
- Plana ilgi gösterdi.

He showed interest in the plan.

- O, çocuklara baktı.
- O, çocuklarla ilgilendi.

She took care of the children.

Tom her zaman Mary ile ilgilendi.

Tom always took care of Mary.

Tom ve Mary nöbetleşe Johm'la ilgilendi.

Tom and Mary took turns taking care of John.

Biz tatildeyken kedimizle bir komşumuz ilgilendi.

While we were on holiday, a neighbor took care of our cat.

Tom geçen hafta sonu çocuklarımızla ilgilendi.

Tom took care of our children last weekend.

Tom ve Mary John ile ilgilendi.

Tom and Mary took care of John.

Tom küçük erkek kardeşi ile ilgilendi.

Tom took care of his little brother.

Tom bunu yapmakla ilgilenmedi ama Mary ilgilendi.

Tom wasn't interested in doing that, but Mary was.

Kadın daha çok ev işleri ve annelikle ilgilendi

the woman was more interested in housework and motherhood

Tom her zaman sanattan daha çok bilimle ilgilendi.

Tom has always been more interested in science than art.

Tom ebeveynleri dışarıda alışveriş yapıyorken Mary ile ilgilendi.

Tom looked after Mary while her parents were out shopping.

Ailemiz bizimle ilgilendi ve şimdi onlarla ilgilenme sırası bizde.

Our parents took care of us and now it's our turn to take care of them.

- Tom bana iyi baktı.
- Tom benimle çok güzel ilgilendi.

Tom took good care of me.

- Tom Mary uzaktayken onun köpeğiyle ilgilendi.
- Tom Mary uzaktayken onun köpeğine göz kulak oldu.
- Tom Mary yokken onun köpeğiyle ilgilendi.

Tom took care of Mary's dog while she was away.

Hayatının son yıllarında sanatsaldan daha çok bilimsel çalışmalarla ilgilendi burda

He was more interested in scientific studies than artistic in the last years of his life.

- Fadıl, İslam'la daha fazla ilgilendi.
- Fazıl İslam'a daha çok ilgi duymaya başladı.

Fadil became more interested in Islam.

1845'e kadar Le Verrier Uranüs gezegeninin hareketiyle ilgilendi. Uranüsün bilim adamlarının onların matematiksel hesaplarına dayalı bir yörüngesi yoktu.

By 1845, Le Verrier had become interested in the motion of the planet Uranus. Uranus did not have the orbit scientists expected it to have based on their mathematical calculations.