Translation of "Hayatına" in English

0.241 sec.

Examples of using "Hayatına" in a sentence and their english translations:

Televizyonunda yayın hayatına başlayıverdi

Started broadcasting on TV

Şehir hayatına hiç alışamadı.

He is still not accustomed to city life.

Hayatına çekidüzen verme zamanı.

It's time to get your life together.

Tom hayatına lanet ediyor.

Tom curses his life.

Hesaplarımıza göre, çalıştığımız herkesin hayatına

Our calculation suggests that we're adding 1.2 years of life

Kaza neredeyse hayatına mal oluyordu.

The accident almost cost him his life.

O kendi hayatına son verdi.

She took her own life.

O, kendini yeni hayatına uydurdu.

He adapted himself to his new life.

Neredeyse onun hayatına mal oldu.

It nearly cost him his life.

Tom şehir hayatına alışkın değil.

- Tom isn't accustomed to city life.
- Tom isn't used to city life.

Benim özel hayatına burnunu sokma.

- Don't poke your nose into my private life.
- Don't stick your nose into my private life.

Tom şehir hayatına hala alışamadı.

Tom is still not accustomed to city life.

Onlar şehir hayatına can atıyorlar.

They are longing for city life.

Tom hayatına devam etmek istiyordu.

Tom wanted to get on with his life.

O senin hayatına mal olacak.

That will cost you your life.

Tom hayatına son vermek istedi.

Tom wanted his life to end.

Bu Tom'un hayatına mal oldu.

It cost Tom his life.

Fadıl, Leyla'nın hayatına tekrar girdi.

Fadil reentered Layla's life.

Bu, Fadıl'ın hayatına mal oldu.

This cost Fadil his life.

Sami hapiste kendi hayatına kıydı.

Sami took his own life in jail.

Sami, Leyla'nın hayatına geri geldi.

Sami came back into Layla's life.

Sami, Mısır'da hayatına yeniden başladı.

Sami resumed his life in Egypt.

Sami, Leyla'nın hayatına egemen oluyordu.

Sami was dominating Layla's life.

Sami kendi hayatına son verdi.

Sami ended his own life.

Inanılmaz sıkıcı iş hayatına sahip olmasına

so that millions of workers around the world

Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.

You are crossing a line when you interfere in the lives of animals.

Evlilik hayatına alışmak uzun zaman alır.

It takes a lot of time getting used to married life.

Ben özel hayatına burnumu sokmak istemiyorum.

I don't want to pry into your private life.

Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.

She soon adjusted herself to village life.

Dalış arzusunu onun hayatına mal oldu.

His desire to dive has cost him his life.

Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir.

It is important to pay special attention to your love life.

Sami kendi hayatına anlam vermek istedi.

Sami wanted to give meaning to his own life.

Sami'nin hayatına yeni bir kadın geldi.

A new woman came into Sami's life.

Sami 2006'da Leyla'nın hayatına girdi.

Sami came into Layla's life in 2006.

Okul hayatına kısa sürede uyum sağladı.

He soon adapted himself to school life.

Tom'un hayatına mal olan bir hataydı.

It was a mistake that cost Tom his life.

Geçmiş hayatına ait anıların pençesinden bile kurtulabilirsin.

you may even be able to unhook from old-life stories.

Muktedir ve aile hayatına vâkıf valide yetiştirmek.

Educating mothers who are capable and cognizant of family life.

Onun özel hayatına ilişkin belgeler soygunda çalındı.

Documents relating to his private life were stolen in the burglary.

Bir hata bir insanın hayatına mâl olabilir.

One mistake will cost a person his life.

İhtiyacın olan şey hayatına bir adam sokmak.

What you need is a man in your life.

Bu trajik olay Tom'un bütün hayatına takıldı.

The tragic event haunted Tom all his life.

Tom'un direksiyondaki dikkatsizliği onun hayatına mal oldu.

Tom's inattention at the wheel cost him his life.

Yurt hayatına oldukça hızlı bir şekilde alışacaksın.

You'll get used to the dorm life pretty quickly.

Tom kısa sürede kendini okul hayatına alıştırdı.

Tom soon adapted himself to school life.

Uçak kazası 200 kişinin hayatına mal oldu.

The plane accident cost the lives of 200 people.

O, bir köprüden atlayarak hayatına son verdi.

He ended his life by jumping off a bridge.

Tom, hayatına mal olan bir hata yaptı.

Tom made a mistake that cost him his life.

Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.

After a while, she was just carrying on with her normal activities,

Bir anlık tereddüt, bir pilotun hayatına mal olabilir.

A moment's hesitation may cost a pilot his life.

Sami serbest bırakıldı ve günlük hayatına devam etti.

Sami was released and went about his daily life.

- Sami hayatına devam etti.
- Sami yaşamına devam etti.

Sami continued with his life.

Tom, hayatına yön vermeye çalışan bir genç adam.

Tom is a young man seeking direction in life.

Tom, 10'uncu kattan atlayarak hayatına son verdi.

- Tom jumped out of a tenth-story window, killing himself.
- Tom killed himself by jumping out of a tenth-story window.

Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.

His brazen act of defiance almost cost him his life.

Ben Frida Kahlo'nun hayatına ve çalışmalarına derinden hayranlık duyuyorum.

I deeply admire Frida Kahlo's life and work.

- Bu ona hayatını kaybettirdi.
- Bu onun hayatına mal oldu.

This lost him his life.

Hayatına tekrar başlayacak olsan, hayatında hangi zamana geri gitmek istersin?

If you were to start your life over again, to what time in your life would you like to go back?

Geri gidebilsen ve hayatına tekrar başlayabilsen, hangi yaştan başlamak istersin?

If you could go back and start your life again, from what age would you like to start?

- Sami hayatını bitirmek istedi.
- Sami kendi hayatına son vermek istedi.

Sami wanted to end his life.

Hayatına kimin gireceğine kader karar verir, ama kimin kalacağına sen karar verirsin.

Destiny decides who will step into your life, but you decide who stays.

Ölüm, yaşadığımız bu fani hayatın sona ermesi ve ebedi olan ahiret hayatına açılan kapıdır.

Death is the door that brings this mortal life that we have lived to an end and opens out to the eternal life to come.

"Sen hiç kendini öldürmeyi düşündün mü?" "Hayır ben kendi hayatına son verecek bir kişi değilim."

"Have you ever thought of killing yourself?" "No, I'm not a person who would end their own life."

- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
- Çiftlik hayatından kentsel hayata geçiş çoğu zaman zordur.

The transition from farm life to city life is often difficult.

- "Kendi kendine birini öldürmeyi hiç düşündün mü?" "Hayır, ben onların kendi hayatlarını sonlandırmak isteyen biri değilim."
- "Sen hiç kendini öldürmeyi düşündün mü?" "Hayır ben kendi hayatına son verecek bir kişi değilim."

"Have you ever thought of killing yourself?" "No, I'm not a person who would end their own life."