Translation of "Hatırlayıp" in English

Tom'u hatırlayıp hatırlamayacağını bilmiyorum.

- I don't know whether you'd remember Tom or not.
- I don't know if you'd remember Tom or not.

Tom'u hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyorum.

I don't know if you remember Tom.

Beni hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyorum.

I don't know if you remember me.

Geciktiğimi hatırlayıp gaza bastım.

- I remembered I was late and stepped on the gas.
- I remembered that I was late and stepped on the gas.

O günleri hatırlayıp birazcık gülümseyelim

Let's remember those days and smile a little

Tom onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmek istiyor.

Tom wants to know if you remember him.

Tom Mary'nin onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyor.

Tom doesn't know if Mary remembers him.

Tom Mary'yi hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmek istiyor.

Tom wants to know if you remember Mary.

Tom'un beni hâlâ hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom still remembers me.
- I wonder whether Tom still remembers me.
- I wonder whether or not Tom still remembers me.
- I wonder whether Tom still remembers me or not.

Tom'un hâlâ beni hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom still remembers me.
- I wonder whether Tom still remembers me or not.

O, senin onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmek istiyor.

He wants to know if you remember him.

Tom'un hâlâ nasıl yüzüleceğini hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom still remembers how to swim.
- I wonder whether Tom still remembers how to swim.
- I wonder whether or not Tom still remembers how to swim.

Tom'un onu nasıl yapacağını hâlâ hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom still remembers how to do that.
- I wonder whether Tom still remembers how to do that.
- I wonder whether or not Tom still remembers how to do that.

Tom'un ilk karşılaştığımız yeri hâlâ hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom still remembers where we first met.
- I wonder whether Tom still remembers where we first met.

Tom'un bunu nasıl yapacağını hâlâ hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom still remembers how to do that.
- I wonder whether or not Tom still remembers how to do that.

Tom Mary'nin işten eve gelirken ekmek almayı hatırlayıp hatırlamayacağını merak ediyordu.

Tom wondered if Mary would remember to buy bread on the way home from work.

- Tom beni hatırlarsa diye merak ediyorum.
- Tom'un beni hatırlayıp hatırlamayacağını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom will remember me.
- I wonder if Tom will remember me.

- Ben hariç, birinin onun adını şimdi hatırlayıp hatırlayamayacağından kuşkuluyum.
- Onun adını şimdi benden başka hatırlayan var mıdır, şüpheliyim.
- Onun adını şu an benden başka hatırlayan olduğunu sanmıyorum.

I doubt if anyone even remembers his name now, except for me.