Translation of "Harcarım" in English

0.003 sec.

Examples of using "Harcarım" in a sentence and their english translations:

Alır almaz parayı harcarım.

I spend money as soon as I get it.

Boş zamanımı çocuklarımla harcarım.

I spend my free time with my kids.

Boston'da çok zaman harcarım.

I spend a lot of time in Boston.

Okuyarak çok zaman harcarım.

I spend a lot of time reading.

Tom'la takılarak çok zaman harcarım.

I spend a lot of time hanging out with Tom.

Radyo dinleyerek çok zaman harcarım.

I spend a lot of time listening to the radio.

TV izleyerek çok zaman harcarım.

I spend a lot of time watching TV.

Tom'la birlikte çok zaman harcarım.

I spend a lot of time with Tom.

Tatoeba'da çok fazla zaman harcarım.

I spend too much time on Tatoeba.

Onunla çıkarak zamanımın yarısını harcarım.

I spend half my time going out with her.

Maaşımın yaklaşık yarısını yemeğe harcarım.

I spend about half my salary on food.

Gitar çalışması yaparak çok zaman harcarım.

I spend a lot of time practicing the guitar.

Hayal kurarak bir sürü zamanı boşa harcarım.

I waste a lot of time daydreaming.

Kıyafete kız kardeşimden daha az para harcarım.

I spend less money on clothes than my sister does.

Bu tarz şeyler yaparak çokça vakit harcarım.

I spend a lot of time doing things like this.

Paramın çoğunu elbiselere, müziğe, filmlere ve arkadaşlarla çıkmaya harcarım.

I spend most of my money on clothes, music, movies and going out with friends.

Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.

Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.