Translation of "Gitmemen" in English

Gidip gitmemen fark yaratmaz.

It makes no difference whether you go or not.

Gidip gitmemen umurumda değil.

I don't mind if you leave.

Gidip gitmemen önemli değil.

It doesn't matter if you go or not.

- Gidemezsin demiyorum. Sadece gitmemen gerektiğini söylüyorum.
- Gidemiyeceğini söylemiyorum. Sadece gitmemen gerektiğini düşündüğümü söylüyorum.

I'm not saying you can't go. I'm just saying I think you shouldn't go.

Yalnız gitmemen gerektiğini söylememin nedeni buydu.

That's why I told you that you shouldn't go alone.

Gidip gitmemen benim için fark etmez.

It makes no difference to me whether you go or not.

Seni oraya gitmemen için uyarmadım mı?

Didn't I warn you not to go there?

Kendi başına gitmemen gerektiğini söylememin nedeni buydu.

That's why I told you not to go by yourself.

Gidip gitmemen umurumda değil. Ben zaten gidiyorum.

I don't care if you go or not. I'm going anyway.

Boston'a neden gitmemen gerektiği hakkında hiçbir gerekçe görmüyorum.

I see no reason why you shouldn't go to Boston.

Bazı insanlar yemekten hemen sonra yüzmeye gitmemen gerektiğini söylüyor.

Some people say that you shouldn't go swimming right after you eat.

Neden Boston'a gitmemen gerektiği konusunda sana birkaç başka neden vereyim.

Let me give you several other reasons why you shouldn't go to Boston.

- Sen istemedikçe dansa gitmemen gerekir.
- İstemediğin sürece dansa gitmek zorunda değilsin.

You do not have to go to the dance unless you want to.