Translation of "Güvenle" in English

0.004 sec.

Examples of using "Güvenle" in a sentence and their english translations:

Güvenle öldürebilir.

but kill them safely.

O güvenle ulaştı.

He arrived safely.

Boston'a güvenle vardık.

We arrived safely in Boston.

Tom güvenle geldi.

Tom arrived safely.

Eve güvenle dönebilirsin!

May you return home safe!

Bunu da güvenle söyleyebilirim

Now I can say this with some conviction,

Tom oraya güvenle ulaştı.

Tom arrived there safely.

Pilot uçağı güvenle indirdi.

The pilot landed the plane safely.

Tom eve güvenle geldi.

Tom arrived home safely.

Ken sınava güvenle girdi.

Ken took the examination with confidence.

Onlar güvenle yüzmeye çalıştı.

They tried to swim to safety.

Tom kampa güvenle geldi.

Tom arrived at the camp safely.

Bay Sato güvenle uçağa bindi.

Mr. Sato safely boarded the plane.

Güvenle konuşabileceğimiz birkaç yer var.

There are few places where we can safely talk.

Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.

I felt relieved when my plane landed safely.

Eve güvenle geldiğine memnun oldum.

- I'm glad you got home safely.
- I'm glad that you got home safely.

Tom'un güvenle eve vardığına mutluyuz.

We're happy that Tom arrived home safely.

Tom güvenle eve geri geldi.

Tom arrived back home safely.

Gölün bu tarafında güvenle paten yapabilirsin.

You can skate safely on this side of the lake.

Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.

Please make sure that your seat belt is securely fastened.

, generallere hangi pozisyonları almaları gerektiğini belirterek, bakışlarından yansıyan güvenle

men, indicating to the generals what positions they should take up, animating all hearts

Ben sadece kızımı güvenle geri getirmek istiyorum, bu kadar.

I just want to get my daughter back safely, that's all.

öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.

have constructed a road so strong that small vehicles can pass through safely.

- Tom güvenle geri döndü mü?
- Tom kazasız belasız geri döndü mü?

Did Tom get back safely?

- Sami güvenle Mısır sınırına geldi.
- Sami güvenli biçimde Mısır sınırına ulaştı.

Sami arrived safely on the Egyptian border.

Başını yere eğmenin ve güvenle yaşamanın bir hayatta kalma içgüdüsü olup olmadığını merak ediyorum.

I wonder if keeping your head down and living safely is a survival instinct.

Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.

Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.

- Sadece Tanrı güvenle her şeye gücü yeter olabilir.
- Sadece Allah, kesinlikle mutlak kudret sahibi olabilir.

Only God can safely be omnipotent.