Translation of "Girdi" in Dutch

0.015 sec.

Examples of using "Girdi" in a sentence and their dutch translations:

- Odasına girdi.
- O, odasına girdi.

Hij ging zijn kamer binnen.

Odasına girdi.

- Hij ging zijn kamer binnen.
- Hij ging zijn kamer in.

- Sami camiye girdi.
- Sami caminin içine girdi.

Sami ging de moskee in.

O içeri girdi.

- Ze ging naar binnen.
- Ze is naar binnen gegaan.

O, odasına girdi.

- Ze ging haar kamer in.
- Ze is haar kamer in gegaan.

Mayuko odaya girdi.

Mayuko kwam de kamer binnen.

Penis vajinaya girdi.

- De penis ging in de vagina.
- De penis drong de vagina binnen.

O odaya girdi.

- Hij ging de kamer binnen.
- Hij kwam de kamer binnen.

Kurt kümese girdi.

De wolf ging het kippenhok in.

Tom tünele girdi.

Tom verdween in de tunnel.

Tom yatağa girdi.

Tom ging naar bed.

Tom depresyona girdi.

- Tom werd depressief.
- Tom raakte depressief.
- Tom is depressief geworden.

Tom evime girdi.

Tom ging mijn huis binnen.

Sami camiye girdi.

Sami ging de moskee binnen.

Sami ihrama girdi.

Sami ging ihraam binnen.

Sanırım deriden içeri girdi.

Ik denk dat hij door het leer is gekomen.

Bu deliğin içine girdi.

Hij zit in dit gat.

Yüzerken bacağıma kramp girdi.

Ik kreeg kramp in mijn been tijdens het zwemmen.

Hırsızlar gece bankaya girdi.

De inbrekers braken 's nachts in bij de bank.

Gözlerinde yaşlarla içeri girdi.

Ze kwam binnen met tranen in de ogen.

O henüz yirmiye girdi.

Ze is net twintig geworden.

O, 16 yaşına girdi.

Zij is 16 geworden.

Tom içeri nasıl girdi?

Hoe is Tom binnengekomen?

Binaya bir yabancı girdi.

Een vreemdeling betrad het gebouw.

Çiftçi domuz ağılına girdi.

De boer ging de varkensstal binnen.

Tom çekinmeden odaya girdi.

Tom ging zonder aarzel de kamer in.

Büyükbabam 89 yaşına girdi.

Mijn opa werd 89 jaar.

Gece yarısı herkes girdi.

Om middernacht kwam iedereen binnen.

Küçük kız odaya girdi.

Het kleine meisje kwam de kamer binnen.

- Sami saat altıda camiye girdi.
- Sami camiye saat altıda girdi.

Sami kwam om zes uur de moskee binnen.

- Tom gergin biçimde odaya girdi.
- Tom sinirli bir şekilde odaya girdi.

Tom ging zenuwachtig de kamer binnen.

O, yeni on ikiye girdi.

Ze is net twaalf jaar oud geworden.

O bir eve zorla girdi.

Hij heeft ingebroken in een huis.

Şapkasını çıkarmış olarak odaya girdi.

Hij ging de kamer in met zijn hoed af.

Sanırım deriden içeri girdi. Yılanı uzaklaştıralım.

Ik denk dat hij door het leer is gekomen. We jagen de slang weg.

Bu olay, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

Deze gebeurtenis staat in The Guinness Book of World Records...

Kedisi öldüğünde, Diana sinir krizine girdi.

Toen haar kat stierf, kreeg Diana een zenuwinzinking.

Tom ışığı açtı ve içeri girdi.

Tom deed het licht aan en kwam naar binnen.

Tom fenerini açtı ve mağaraya girdi.

Tom deed zijn zaklamp aan en ging de grot in.

Tom eve girdi ve kapıyı kapattı.

Tom liep terug het huis binnen en deed de deur dicht.

Prenses basit bir çoban kılığına girdi.

De prinses verkleedde zich als een eenvoudige herderin.

Şubat ayında on yedi yaşına girdi.

In februari werd hij zeventien.

- Sami İslam'a geçti.
- Sami İslam'a girdi.

Sami bekeerde tot de islam.

Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.

In plaats van rond de pot te draaien, kwam Jones meteen ter zake.

Tom odaya girdi, bir demet çiçek taşıyordu.

Tom kwam de kamer binnen met een bos bloemen.

Sami'nin kız arkadaşı bir güzellik yarışmasına girdi.

Sami's vriendin nam deel aan een schoonheidswedstrijd.

Riske aldırış etmeden, Hardrada adamlarının başında savaşa girdi.

Ongeacht het risico trok Hardrada de strijd aan aan het hoofd van zijn mannen.

O yatak odasından ayrıldı ve oturma odasına girdi.

Hij verliet de slaapkamer en ging de woonkamer binnen.

Çok hızlı sürdüğüm için polisle başım belaya girdi.

Ik kreeg problemen met de politie omdat ik te hard reed.

Tom bir bilet satın aldı ve içeri girdi.

Tom kocht een kaartje en ging naar binnen.

Onların aracı dünyadaki en zorlu yarışlardan birine girdi.

- Hun auto nam deel aan een van de moeilijkste races ter wereld.
- Hun auto nam deel aan een van de zwaarste races ter wereld.

Tom bazı kıyafetler almak için yatak odasına girdi.

Tom liep de slaapkamer in om wat kleren te pakken.

Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.

Eén ging mee bier drinken en de anderen kwamen in de cel terecht.

Yer çekimi devreye girdi ve fazladan maddeyle başlamış bölgelere

De zwaartekracht ging aan en bracht steeds meer massa

O, sınavda iki kez başarısız olduktan sonra üniversiteye girdi.

Hij begon de universiteit nadat hij twee maal gezakt was in de examens.

Bir hırsız zorla içeri girdi ve bütün takılarımla kaçtı.

Een dief heeft ingebroken en is aan de haal gegaan met al mijn juwelen.

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.

Er is een andere ingang. Daar zal de slang wel zijn binnengekomen.

- Fadıl 23 yaşında İslam'a girdi.
- Fadıl 23 yaşında İslam'ı kabul etti.

Fadil omhelsde de islam op zijn 23ste.

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan da içeriye muhtemelen böyle girdi.

Er is een andere ingang. Daar zal de slang wel zijn binnengekomen.

Orada kim olduğunu görmek için mutfağa girdi ama orada hiç kimse yoktu.

Ze liep naar de keuken om te kijken wie er was, maar er was niemand.

Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.

Ze kwamen de herberg binnen en de drie gingen aan tafel zitten maar niemand had trek.